Diğer taraftan, Mesajlarını alamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | من ناحية أخرى، آسف لأنني لن أكون قادراً على استقبال رسائلكِ |
Kusura bakma, Mesajlarını aldım ama Lila ile berbat bi geçirdim. | Open Subtitles | أنا آسف , لقد تلقيت رسائلكِ ولكن كانت لدي ليلة مجنونة مع ليلى . |
Mesajlarını kontrol etmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تتفقدين رسائلكِ ؟ |
Ayrıca muhtemelen mesajlarına bakmadığını bu yüzden de bize geri dönmediğini. | Open Subtitles | ومن المحتمل أنكِ لم تراجعي رسائلكِ وذلك سبب عدم إجابتكِ لرسائلنا |
Ben... mektuplarını alıyordum. Onun gönderdiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أسرق رسائلكِ لم أعرف بأنهم كانوا منه |
- ...mesajlarınız. - Sağ ol. | Open Subtitles | سيدة (آندرسون), رسائلكِ. |
Mesajlarını daha şimdi aldım. - Öyle mi? | Open Subtitles | لقد سمعتُ رسائلكِ تواً |
Mesajlarını aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيتُ رسائلكِ. |
Mesajlarını bununla işaretle. | Open Subtitles | اختمي رسائلكِ به |
Mesajlarını aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيتُ رسائلكِ |
Mesajlarını aldım. | Open Subtitles | حصلت على رسائلكِ |
Mesajlarını aldım. | Open Subtitles | حصلت على رسائلكِ |
Bekle bir dakika, hiç mesajlarına bakmadın mı? | Open Subtitles | انتظري لحظة، ألم تتفقدين رسائلكِ قط؟ |
- Neden mesajlarına dönmüyor? | Open Subtitles | و كيف لا يردّ على رسائلكِ ؟ |
Şu mesajlarına baksana Trish, adamın ne yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | تحقق من رسائلكِ (تريش). أعلم ما الذي يفعله |
Senin mektuplarını aldım. | Open Subtitles | لقد كنت أسرق رسائلكِ |
mektuplarını David'in ofisinde bulduk. | Open Subtitles | نحن وجدنا رسائلكِ في مكتب (ديفيد) |