Her sabah bana bir aşk mektubu yazıyorsun. | TED | فأنت تكتب لي كل صباح رسالة حب. د ب:حسنٌ ، الأمر المحتمل أن يكون خطأ |
Sonra da oturtup benden kendisini ikinci balayına... davet etmemi isteyen bir aşk mektubu yazdırdım. | Open Subtitles | ثم جعلتها تجلس وتكتب لى رسالة حب طالبة منى أن أدعوها لشهر عسل ثانٍ |
...geçen hafta aptal bir aşk mektubu aldım. | Open Subtitles | الأسبو ع الماضي،لقد حصلت على رسالة حب غبية حقاً. |
İçeri giriyor, üstündekileri çıkarıyor, aynaya bir aşk notu yazıyor. | Open Subtitles | تأتي إلى هنا وتتجرد من ثيابها وتكتب رسالة حب على المرآة |
Bu çocuk o tür bir suç işledi hanımından bir aşk mesajı taşıyarak. | Open Subtitles | الصبى ارتكب واحدة من هذة الجرائم عندما حمل رسالة حب من عشيقتة |
Yarın Etiyopta restoranına gideceğiz ve sonra da, 30 yıl gecikip iki kadının hayatını değiştiren bir aşk mektubunu anlatan filmi izleyeceğiz. | Open Subtitles | غدا سنذهب إلى مطعم أثيوبي، وبعدها سنتابع فلما بشأن رسالة حب وصلت متأخرة 30 عامًا |
Bu bankadan bir aşk mektubu ve sigorta şirketinden bir aşk mektubu ve, vay, çok romantik. | Open Subtitles | هنا رسالة حب من البنك وواحدة من شركة التأمين و، أوه، رومانسية جدا |
Bence romantik. 3. sınıftan beri bir aşk mektubu almamıştım. | Open Subtitles | أجدها رومانسية لم أتلقى رسالة حب منذ الصف الثالث |
Senin bu adrese gönderdiğin 52 tane aşk mektubu sayesinde. | Open Subtitles | اثنان و خمسون رسالة حب ارسلت من قبلك إلى هذ العنوان |
Bir yılımı, temelde ona yazılmış bir aşk mektubu olan bir kitabı düzenleyerek geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت سنة في تحرير كتاب كان في الواقع رسالة حب لها |
Bak, başka bir kız bana bir aşk mektubu göndermiş. | Open Subtitles | أنظري.فتاة أخرى أرسلت لي رسالة حب . إقرئيها |
Bak, bir açıdan kitap, Gatsby'e yazılmış bir aşk mektubu. | Open Subtitles | انظرى, مثلا الكتاب نوعاً من رسالة حب الى غاتسباى |
Nolan, görmen gereken bir şey buldum. Gelir Servisinden bir aşk mektubu daha mı? | Open Subtitles | نولان, وجدت شيئ يجب أن تراه رسالة حب أخرى من محصلو الضرائب؟ |
Sana yazılımış mide bulandırıcı ve rahatsız edici bir aşk mektubu gibi. | Open Subtitles | كأنها رسالة حب محوّرة و سقيمة و موجهة إليك |
Altın küpeler ve aşk mektubu. Hiç birinde ciddi değildin. | Open Subtitles | أقراض ذهبية و رسالة حب موجزة لم تعني أياً من ذلك |
Berbatlığı yükselen sırayla şöyle BAMLA'ya bir çek, Becca'ya bir aşk mektubu ve aralarında en beteri ailemin tüm masraflarını karşılayacağım bir ziyarete gelmesi için davetiye. | Open Subtitles | من الأقل فضاعة إلى الأشد فضاعة شيك إلى باملا, رسالة حب إلى بيكا والأسوء |
Belki kibarca istersek bize aşk notu da yazar. | Open Subtitles | ربما إذا طلبنا ذلك منه بلطف و سيكتب رسالة حب لنا أيضاً |
Tabii ki, ben hepsini aşk mesajı olarak duydum. | Open Subtitles | بالرغم من كل ما ذلك أستطيع أن أستمع إلى رسالة حب |
Birincisi Jessica'ya yazdığım ilk aşk mektubunu okuyacaktı. | Open Subtitles | أول قراءة تقريري الأول رسالة حب إلى جيسيكا . |
İnsanların, onlar için de yazılmış olabilecek bir aşk mektubuymuş gibi hissetmelerini sağlayacak bir şeyler almalarını istedim. | TED | حيث اردت فعلا ان يكون لدى الناس شعور انهم تلقوا شيئا يبدوا كأنه رسالة حب لهم. |
Anlaşılan bu Lily'nin başkasının okumasını istemediği bir aşk mektubuydu. | Open Subtitles | يبدوا انه كل هذا كان رسالة حب وحيدة ليلي) لم ترد ان يقرأها احد) |