Bir kaç yıldır biliyorum ki, onun için çizdiğim doğru yoldan saptı. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه في بعض السنوات قد ضلّ عن الطريق الذي رسمته له |
çizdiğim her bina, her sokak... Hepsi boştu. | Open Subtitles | كل شارع وكل مبنى رسمته كان فارغاً تماماً |
Hayır ya! Gerçek değil. Ben çizdim. | Open Subtitles | كلا، إنه ليس حقيقياً لقد رسمته |
- Evet. Hatırladığımı çizdim. | Open Subtitles | - أجل، لقد رسمته بحسب تذكّري له - |
Eğer bu çizdiğin şey, bu bomba, doğruysa.... ...hepimiz ölüyüz demektir. | Open Subtitles | , إن كان هذا الشئ الذي رسمته , هذه القنبلة , لو كانت حقيقية سنموت جميعاً |
Diğer denek, XY resmini çizdiği çocuk düşündüğümüz gibi yok edilmemiş. | Open Subtitles | المنتج الآخر .. اكس واي ..الصبي الذي رسمته صورته |
Bunu 20 defa çizdin. | Open Subtitles | لقد رسمته حوالي 20 مرةَ هيا بنا |
Bunu pek çok kez çizmiş görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنّها رسمته كثيرا |
Ya bununla olacak ya da Nazi'lerin Yahudi soykırımıyla alakalı çizdiğim animasyon filmi yayınlayacağım. | Open Subtitles | إمّا هذا، أو الفيلم الكرتوني الذي رسمته عن المحرقة |
Çok yaşlı görünüyor ama bunun sebebi suratına çizdiğim bıyık da olabilir. | Open Subtitles | لكن من الممكن انه من ذلك الشارب الذي رسمته له |
İlk çizdiğim koyun çok hasta görünüyordu. | Open Subtitles | أوّل خروف رسمته كان متوعك جداً. |
çizdiğim çizgi... haydutlar takımadasından geçiyor. | Open Subtitles | الخَطّ الذى رسمته يسير هنا "خلال مفاتيحِ "كروكد مان |
Belki ilk karede çizdiğim kaplumbağalı adamı kullanabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا إستخدام ذلك الشاب الذي رسمته... في أول مشهد مع السلحفاة. |
Onu, Kanada başbakanı Louis St. Laurent ile birlikte çizdim. | Open Subtitles | رسمته مع رئيس الوزراء الكندي (لويس سان لوران) |
- Anne. - Evet. Bak ne çizdim. | Open Subtitles | أمّي، أنظري لما رسمته |
Aklımda kaldığı kadarıyla çizdim. | Open Subtitles | رسمته من ذاكرتي. |
Aramızda senin çizdiğin bir çizgi var. Çizgi falan değil. Bir duvar var. | Open Subtitles | هناك خطّ بيننا رسمته أنتِ انسي ذلك؛ صار الآن جدار |
Kapının arkasına çizdiğin o korkunç ayı beni çok korkuturdu. | Open Subtitles | ذلك الدب المروع- .الذي رسمته وراء الباب .كان يخيفني كثيراً |
Bu, tohumlayıcı gemilerin galaksi boyunca bizim için çizdiği rota. | Open Subtitles | الذى رسمته لنا سفينه الزرع عبر المجره .... |
Bu Susannah'nın eline çizdiği sembol. | Open Subtitles | هذا هُو الرمز الذي رسمته على يدها. |
Bunun için mi çizdin? | Open Subtitles | وهي في الواقع شيئاً قد رسمته ؟ |
Duvarında görmüştüm. O çizmiş. | Open Subtitles | بالحائط لقد رسمته |
Şu lunaparktaki sahneyi çizim defterine bile çizmiştin haksız mıyım? | Open Subtitles | لقد رسمته في دفترك الخاص، اليس كذلك؟ المشهد في مدينة الملاهي؟ |
Enola orada bulunmuş. Artık eminim. Onun çizdiklerini gördüm. | Open Subtitles | اينولا كانت هنا اعرف هذا الان , رأيت ما رسمته |