Ya da son durduğumuz benzinlikteki pompacı çocuğa rüşvet vermiştir. | Open Subtitles | أو أنه رشى عامل محطة البنزين في أخر توقف لنا |
Yasal yollardan gitmeyi denedik ama davayı düşürmesi için hakime bile rüşvet verdi. | Open Subtitles | حاولنا بكل الطرق القانونية لكنه رشى القاضي ليقوم برفض القضية |
Hapiste temyizin kararını bekliyor. Arkadaşları hakime rüşvet verdiğinde dışarı çıkacak. | Open Subtitles | كان في السجن ينتظر التسريح حيث رشى صديقه القاضي وأخرجه |
Sonra da hakimin tekine planı pürüzsüz işlesin diye rüşvet verdi. | Open Subtitles | و رشى قاضي ليتاكد أن تلصق التهمة |
Brady UGİ'ye rüşvet verdi. | Open Subtitles | -ياللهول. لقد رشى (برادي)وكالة أمن النقل. |
"Lucky" Luciano, hakimlere ve jüri üyelerine rüşvet vermişti tanıkları tehdit etmiş ve hukuk sistemiyle oynamaya çalışmıştı. | Open Subtitles | (المحظوظ (لوتشيانو رشى القضاة والمحلفين وأرهب الشهود وحاولت أن يلعب بالنظام القانوني لصالحه |
Wahl birine rüşvet verdi. | Open Subtitles | لقد رشى (وول) شخصاً ما. |