"رشيق" - Traduction Arabe en Turc

    • zarif
        
    • çevik
        
    • kıvrak
        
    • Zippy
        
    • tez
        
    • akıcı
        
    • zariftim
        
    Kare kare tasarlayarak, robotu mümkün olduğunca zarif ve çekici yapmaya çalıştım. TED لذلك ذهبت و صممت الاطار تلو الاخر في محاولة لصنع هذا الروبوت بحيث يكون ممتع و رشيق قدر الامكان
    Balerin müzikle mükemmel bir uyum içinde hareket eder, hatta kemanların titremesini zarif bir Fransız dansı ile taklit eder. TED تتحرك راقصة الباليه بانسجامٍ تام مع الموسيقا، حتى أنها تحاكي أنغام الكمان بتمايل رشيق.
    Ama asıl nokta, şu yükseklikteki yeşilliklere ulaşabilecek kadar çevik ve manevra kabiliyeti olmalıydı. Open Subtitles لكنّ النّقطة كانت يجب على هذا أن يكون سهل النّقل و رشيق للوصول تحديدا الى أوراق تلك الشجرة العالية المستوى.
    O yaşta biri için fazla çevik. Open Subtitles هوه. انه من رشيق بشكل مفاجئ لرجل من القماش
    Galiba epey kıvrak olduğumu söyleyebiliriz. Open Subtitles حسناً، أظن أنكِ تستطيعين القول أني رشيق للغاية
    Bu bizim küçük sincap dostumuz, Zippy! Open Subtitles ومن هو لدينا القليل من الأصدقاء السنجاب، رشيق.
    Ayağı tez, kar gibi bembeyaz bir yaratığa dair anlatılan bir kehanet var. Open Subtitles هناك نبؤة تخبرنا ... عن مخلوق ، رشيق الأقدام أبيضُ كالثلج
    Quentin Fields'in harika bir basketçi zarif, akıcı, ilham verici biri olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles واعرف انة احبهم الناس تقول ان كوينتن فيلد لاعب كرة سلة بارع رشيق وخفيف وملهم
    Çok zariftim. Open Subtitles لقد كنت رشيق جدا.
    Japon savaşçı balıkları gibi - güzel, zarif ve ince... ama amaçlarına gelince ve istediğini bulduğunda öldürücü Open Subtitles مثل سمك القتال اليابانى رائع رشيق جميل و عنيد رغم ذلك وقاتل عندما يجد ما يريده
    Her haraketin öyle zarif ki bırak kalbime doğru gelsin. Open Subtitles كل حركاتك كغصن رشيق. رجاءً تحرّكْى إلى قلبِي.
    Vuruş bölgesinde güçlü saha üzerinde zarif, koşu yollarında ceylan gibiydim. Open Subtitles حسنا، انا كنت قويا في اللعب رشيق في الملعب ومثل الغزال على الطريق
    Canlı tavırlar arasında eğlenceli olmak, Fresh Prince (Will Smith'in oynadığı bir dizi rolü) gibi canlı olmak, modern, maceracı olmak Errol Flynn gibi heyecanlı ya da cesur olmak, atik ya da çevik, dünyevi olmak, sözünü geçirmek, Gandalf gibi büyüleyici ya da gizemli olmak vardır. TED لعوب، حيوي طازج مثل الأميرة الطازجة، المعاصرة ، والمغامرة، منفعل أو جريئ مثل ايرول فلين، أو ذكي أم رشيق ، دنيء، الاستبداد، سحري أو غامض مثل غاندلف
    Sadece sana ne kadar çevik olduğumu kanıtlamaya çalışıyordum. Open Subtitles كنت أحاول أن أثبت لك كم أنا رشيق
    O iri bir adam. O kadar çevik olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles انه رجل كبير لا اعتقد انه رشيق بما يكفي
    Onu listelemek benim ki kadar kıvrak bir zeka için yetersiz. Open Subtitles عمل قوائم لها هو عصيدة رقيقة لعقل رشيق كعقلى
    Ağzında pipo, koltuk altında bastonuyla kıvrak bir figür geçip gitti. Open Subtitles -ظهر شكل رشيق يسير بخطوات واسعة متوهجه واضعاً عصى رمادية تحت ذراعة
    Sana yeni bir beden yapmak için. Kompakt, kıvrak ve tüm giriş sensörleriyle. Open Subtitles مدمج رشيق مع كل المدخلات الحسيه
    Zippy, artık vuruşlarını şirketin golf kursunda yaptığını duydum. Open Subtitles حسنا يا رشيق, لقد سمعت انك تغرق مضارب الجولف في ملاعب الشركة
    Hiç de Zippy'e benzemiyor. Open Subtitles حسنا، أنها لا تبدو وكأنها رشيق.
    Ayağı tez, kar gibi bembeyaz bir yaratığa dair anlatılan bir kehanet var. Open Subtitles هناك نبؤة تخبرنا ... عن مخلوق ، رشيق الأقدام أبيضُ كالثلج
    Ve bu durum aşktaki gibi kalbinde duruyor; akıcı, güçlü, ve bazen öfkeli. Open Subtitles وهذا يشبه الحب، فهو يقوم مقام القلب، رشيق وقويّ وعنيف أحيانًا
    Evet, atlettim. Çok zariftim. Open Subtitles نعم, كنت رياضي, رشيق للغاية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus