Anne, yanlışlıkla Muhammed Rıza'nın defterini aldım. Gidip geri vermem lazım. | Open Subtitles | أمّـي، لقـد أخــذت دفتر "محمد رضا" بالصُـدفة، ويجب أن اُعيــدهُ إليه! |
Hüccetül İslam Saygıdeğer Molla Rıza oldum. Her şey yolunda inşallah? | Open Subtitles | لقد أصبحت حجة الإسلام والمسلمين الشيخ رضا |
Alman yanlısı olduğu düşünülen eski şah tahttan indirilip yerine oğlu Muhammed Reza Pahlevi geçirildi. | Open Subtitles | كان يُعتقد أن الشاه ،القديم مواليًا لألمانيا تم خلعه وحل محله ابنه محمد رضا بهلوي |
Eski dostumuz Reza Hassan ile buluştuğu El Zuhari'nin eğitim kampına kadar izini sürdük. | Open Subtitles | نحن تعقبناة حتى معسكر الزهارى للتدريب حيث قابل صديقنا القديم رضا حسان |
Reda, Guantanamo'daki iki mahkûmu temsil ediyor ayrica o ve ögrencileri New York'ta terörizmle suçlanan 5 kisiyi savunuyor. | Open Subtitles | (رضا) يمثل سجينين في (غوانتنامو) ويدافع رفقة طلابه عن خمس زبائن (بتهمة الإرهاب هنا في (نيويورك |
Aygıtı alıp, hava kabinine getirip mekikle Raza'ya geri dönmek için bir saatten daha az vaktimiz olduğunu tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نقدر أننا سيكون لديك أقل من ساعة لفصل الجهاز، حملها إلى غرفة معادلة الضغط و المكوك إلى رضا. |
Ama tüm bu işler arasında bu yaptığım iş en tatmin edici olanıydı. | Open Subtitles | ،ولكن من بين كل تلك الوظائف كان هذا هو العمل الأكثر رضا لي |
Alınan bilgiye göre, Hoca Rıza Ahmedi.... | Open Subtitles | من المركز الرئيسي إلى قسم الشرطة نبلغكم أن حجة الإسلام والمسلمين الحاج رضا أحمدي |
Yanlışlıkla Muhammed Rıza'nın ... ödevini yaptığı defteri aldım. | Open Subtitles | أخذت دفتر "محمد رضا" بالصُـدفة وواجبه المنزلي |
Muhammed Rıza'nın ödevini yaptığı defteri aldığımı fark etmedim. | Open Subtitles | لم أدرك أنّنـي أخذت دفتر "محمد رضا" بالصُـدفة ودفتر واجبه المنزلي |
Onun hakkında konuşmuyordum, Muhammed Rıza hakkında konuşuyordum. | Open Subtitles | لم أكُن أتحدّث عنه، بل كنت أتحدّث عن "محمد رضا"! |
Evet ama Reza benimkini içti. | Open Subtitles | نعم ، لكن رضا شرب الشاي الخاص بي |
Ayrıca Reza Hassan diye birini duydunuz mu? | Open Subtitles | أيضا، هل سمعت عن رجل اسمه رضا حسان؟ |
Paketi Reza Hassan'ın alması gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض أن يقوم رضا حسن بأخذ الاغراض |
Sonuçta kazandık Reda. Bu şekilde bırakamaz mıyız? | Open Subtitles | الفوز يعني الفوز يا (رضا) هلّا تركنا الأمر عند ذلك الحدّ؟ |
Reda, Franny ile ilgilenmem gerekiyor. Normal bir günde olduğu gibi onu okula bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | (رضا)، عليّ أن أتولّى أمر (فراني) أريد أن أصحبها للمدرسة كأيّ يوم عادي |
Kendi yolumuza gitmeden önce meşhur Raza'nın körpüsüne bir göz atmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن يكون لديك على الأقل نظرة واحدة على الجسر من رضا الشهير قبل نذهب كل منا في طريقه. |
Üzgünüm Raza, yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | أنا آسف يا رضا. لا يوجد شيء يمكننا القيام به. |
Bir yelkencinin ya da kimyagerin sanatını icra ettiği zaman tatmin olduğu gibi bir tatminkarlık almazsın demiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنك لا تحصلين على أي رضا بنفس طريقة التي يحصل عليها البحار أو أو يحصل عليها الكيميائي |
Nazikliğin yayıldığını, hasta memnuniyeti puanlarının ve aynı şekilde hasta referanslarının da arttığını açıkladı. | TED | وأوضح أن الدماثة تنتشر، وقد ارتفعت درجة رضا المرضى، وكذلك الإحالات المرضية. |
Acısız bir ölüm olacak ve kimse asıldığınızı görme zevkini tadamayacak. | Open Subtitles | تحصل على موت غير مؤلم ولا أحد يحصل على رضا مراقبتك وأنت معلق بالمشنقة |
Fakat Ahmadinejad'in öğrencisi olan örgütçü Alireza Abkar hala inanıyor.. | Open Subtitles | لكن المنظّم لـ(أحمدي نجاد) (رضا أبكر) لازل يؤمن بإنتصار (نجاد) |
Annesinin onayını istedim, birbirimizi çok seviyorduk. | Open Subtitles | لم أرد أن أدخل إلى خطوبة كهذه من دون رضا أمه لكننا أحببنا بعضنا كثيراً |
Hoşnutluk bana batıyor. | Open Subtitles | حسنا , رضا النفس يخفينى جداً |