Eldivene, seruma, gazlı beze, defibrilatöre ve travma kıyafetlerine ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | سنحتاج إلى قفازات و محاليل وسادات هوائية و رداء رضوح |
Gövdesinin sağ tarafı, kolları ve bacakları ezilmiş, bunun yanında yüzünde de şiddetli travma var. | Open Subtitles | تعاني من جروح في جذعها الأيمن و جروح قصوى كذلك مع وجود رضوح في وجهها |
Birkaç telefon görüşmesi yaptım.Maryland travma Hastanesi'nde, sizden övgüyle bahsediyorlar. | Open Subtitles | لقد قمتُ ببعض الاتصالات يتحدّثون عنك بإعجاب في رضوح مشفى ماريلاند |
Ona baktığında bunu fark edemezsin ama bu kız tam bir travma cerrahı. | Open Subtitles | قد لا تدركين ذلك بمجرد النظر إليها ولكن هناك جراحة رضوح داخل تلك الفتاة |
Ciddi dehidratasyon, kafa travması ve göğüs yaralanmaları olduğunu bildirdiler. | Open Subtitles | انهم يعانون من جفاف شديد رضوح دماغية و جروح صدرية |
Başında ve karnında travma ile bilinç kaybı var. | Open Subtitles | حالات من الوعي مع رضوح واضحة في الرأس والمعدة، |
Birden fazla travma vakası geliyor, zamanım yok. | Open Subtitles | لدي حالات رضوح متعددة قادمة. وليس لدي الوقت. |
"Gelişmiş birinci sınıf travma merkezi olan modern ve araştırmaya dayalı bir hastane." | Open Subtitles | "مستشفى متطور، ومتوجه نحو الأبحاث مع مركز علاج رضوح متطور ومن المستوى الأول". |
Çok üzgünüm ama travma vakası için çağırdılar. Hayır, önemli değil. | Open Subtitles | ..أنا أسفة للغاية، لكن عندما تم إستدعائي لحالة رضوح |
Ya da uğramam. Helikopter pistine travma vakası geliyormuş. | Open Subtitles | أو لا ، عندي حالة رضوح أتت على مهبط الهليكوبتر |
Ders kitaplarında böyle yapmanı söylerler ama her travma cerrahı sternotomi olmadan işe yaramayacağını bilir. | Open Subtitles | نعم ، هذا ما قد ينصح به أي كتاب للطّب بأن تفعلي لكن أي جراح رضوح سيخبرك بأن الأمر لن ينجح بدون قص للصّدر. |
Bebeğini doğurmak üzere olan ve tıbbi travma yüzünden acı çeken bir kadını tarif etmek için çok çirkin bir yol. | Open Subtitles | هذه طريقة بغيضة جداً. للإحالة إلى مريضة قد عانت للتو من رضوح طبيية وهي تحاول توليد طفلها. |
Tamam, buna travma durumu diyoruz. | Open Subtitles | حسناً , هذا ما يسمى بحالة رضوح |
Babanın vücudunda hastalık var ve muazzam bir travma geçirdi. | Open Subtitles | جسد والدك مصاب و به رضوح كبيرة |
- Sadece pek çok travma vakası olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | - كل ما نعرفه أن هناك حالات رضوح كثيرة - |
- Ne, ne yapacağım? Seyyar travma birimi gibi. | Open Subtitles | متنقلة كوحدة متحركة, رضوح كوحدة إنها |
Büyük bir travma vakası olmalı. | Open Subtitles | ...إذًا هناك حالات رضوح هائلة قادمة، صحيح؟ |
- Gelmek üzere olan travma hastaları var. | Open Subtitles | -لدينا حالات رضوح قادمة -أنتِ تتجنبينني . |
travma vakası değil ki. | Open Subtitles | إنها ليست مريضة رضوح. |
Sen bir travma cerrahısın. | Open Subtitles | أنت جراحة رضوح. |
Bu tip beyin travması geçiren hastalar bilincine yeniden kavuşamaz. | Open Subtitles | من يعاني من هذا النوع من رضوح الراس لا يستعيد الوعي عادة. |