"رغبتي" - Traduction Arabe en Turc

    • istediğimi
        
    • isteğim
        
    • istediğim
        
    • istesem
        
    • istersen
        
    • arzum
        
    • istediğimden
        
    • istedim
        
    • istememin
        
    • istemiyorum
        
    • arzumu
        
    • istemediğimi
        
    • Benim
        
    • isteğimi
        
    • istiyorsan
        
    Ama önce, bunu neden yapmak istediğimi anlatayım. TED ولكن دعوني أخبركم أولًا عن سبب رغبتي في فعل ذلك.
    Çünkü yeteneklerinden faydalanma isteğimizle seni kovma isteğim tamamen dengelenmiş durumda. Open Subtitles لأنّ لدينا حاجة مُلحة لمهاراتك المتوازنة بدقة من جانب رغبتي بطردك.
    Hep kalabalık barlara gittim asıl istediğim arkadaşlarımla sakin bir akşam yemeği yemek olmasına rağmen. TED وكنت أحاول دوماً الذهاب إلى الحانات المزدحمة بينما كانت رغبتي حينها أن أحصل على عشاء هادىء مع أصدقائي.
    Hayır, her ne kadar gitmek istesem de kapıma gelmedikleri sürece plan yapmam. Open Subtitles كلا، على الرغم من رغبتي بالذهاب، لا أستطيع تحديد مواعيد حتّى يرجعون للمنزل.
    O konuda sana iyi sanşlar, konuşmak istersen ben buralardayım. Open Subtitles حسناً، حظ سعيد مع ذلك، انـا بالجوار إن رغبتي بالتحدث.
    Bu güçlü keşif (inovasyon) yapma arzum haline geldi. TED أصبح ذلك هو رغبتي الصادقة لكي أشعل جذوة الإبتكار بداخلي.
    Yanıtı bilmek istediğimden yüzde yüz emin olmasam da soruyorum. Open Subtitles أطرح هذا السؤال رغم عدم يقيني من رغبتي بمعرفة الجواب
    Ama daha fazla yazdıkça ve pratik yaptıkça, daha fazla bunu sergilemek istedim. TED لكن كلما كتبت أكثر، و كلما تدربت، كلما زادت رغبتي بالأداء.
    Bu şişeyi açıp içine gömülmek istememin sebebi senin bize yaptıkların. Open Subtitles سبب رغبتي لفتح هذه القنينة والإنغماس فيها هو ما فعلتِه بنا.
    -Yağsız tahıl. Evet, evet, iyi görünüyor. Ama onu bunun için geri istemiyorum. Open Subtitles يبدو جيداً، لكن ليس سبب رغبتي بعودته أفتقده فحسب
    Bu ilişkinin yürümesini ne kadar istediğimi biliyorsun. Open Subtitles إنكِ تعرفين مدى رغبتي بإنجاح هذه العلاقة
    Bende tam şu top şekerlerden ne kadar istediğimi düşünüyordum ama annem odamı temizleyene kadar beş kuruş vermiyor. Open Subtitles أنا فقط كنت أفكر في مدى رغبتي في كرة علكية لكن أمي لن تعطيني نيكل حتى انظف غرفتي
    Çünkü yeteneklerinden faydalanma isteğimizle seni kovma isteğim tamamen dengelenmiş durumda. Open Subtitles لأنّ لدينا حاجة مُلحة لمهاراتك المتوازنة بدقة من جانب رغبتي بطردك.
    Siz kan emicilerin isteğim dışında beynime tecavüz etmenizden bıktım usandım lan! Open Subtitles لقد طفح كيلي منكم يا شاربي الدماء تقوم بإغتصاب عقلي ضد رغبتي.
    Fakat bugün, olmak istediğim erkeğim; kendi tasarladığım bir erkeğim. TED لكن اليوم، أنا رجل نزولاً عند رغبتي الخاصة؛ رجلٌ كما أريد أن أكون.
    Ne istiyorsan yapabilirsin, çünkü Benim istediğim de bu. Open Subtitles افعل ما تشاء بي , لأن هذا هو منتهى رغبتي
    Her ne kadar tam zamanlı koruman olmak istesem de bazen yalnız olacaksın. Open Subtitles أتعلمين، بالرغم من شدّة رغبتي بأن أكون حارسك الشخصيّ الدائم، فستكونين بمفردك أحيانًا.
    Yakında, ekmeği kapı büyüklüğünde dilimleyebilirsin istersen. Open Subtitles قريبا , سوف يكون باستطاعتك تقطيع الخبز الي شرائح كبيرة مثل الابواب لو رغبتي بهذا
    ona; sizin ve Markizin iyi arkadaş olmanızın en içten arzum... olduğunu yazacağım. Open Subtitles وأخبره بأنها رغبتي الجادة بأن تصيرا أنتِ والمركيز صديقان جيدان
    Gerçeği söylemek gerekirse, burada olmak istediğimden emin değilim. Open Subtitles لأخبركم الحقيقة، إنني لست متأكداً من رغبتي بالقدوم إلى هنا
    İnsanların bu bitkileri istediği kadar çok bir şeyleri istemek istedim. Open Subtitles رغبتي بالرغبة بشيء ما تضاهي رغبة الناس بهذه الأزهار
    İşte hücremi değiştirmemi istememin sebebi bu. Open Subtitles هذا هو السبب في رغبتي في استبدال الزنزانة
    O yüzden, sevgili Howard Doyle'ın aklında en ufak bir şüphe kalsın istemiyorum. Open Subtitles لذا رغبتي هي إزالة أي أثر للشك من عقل عزيزي هاواردي دويل
    Ne kadar sert olursa olsunlar güneşi yüzümde hissetme arzumu hiç unutmadım. Open Subtitles و بقدر صعوبة تلك السنوات لم أفقد عزيمتي أبداً رغبتي بأن تلامس الشمس وجهي مجدداً
    Anlatmak isteyip istemediğimi bile bilmiyorum. Kendimi çok aptal hissediyorum. Open Subtitles لست حتى متأكدة من رغبتي في الحديث عن ذلك، أشعر بغباء شديد.
    Benim algılayıcı destekli teknoloji oluşturma isteğim muhtemelen hayatım boyunca süren teknoloji ve algılayıcı sevgimden gelmişti. TED رغبتي لإنشاء مستشعر تكنولوجي ربما تنبع من حبي طول عمري للمستشعرات والتكنولوجيا.
    Bu bant sürekli olarak vücuduma nikotin veriyor sigara içme isteğimi yok ediyor. Open Subtitles هذه الرقعة تنشر النيكوتين في جسدي ، وتقلل من رغبتي بالسجائر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus