Sadece 6,98$ olmasına rağmen kendi başımıza alabileceğimiz bir şey değildi. | Open Subtitles | رغم أنها بثمن 6.98 كان هذا أكثر مما نحتمل جمعه لوحدها |
Yaz ortası olmasına rağmen buzlu su halen eksi 1.6 derecede dondurucu. | Open Subtitles | رغم أنها كانت ذروة الصيف ماء البحر الثلجي مازال منخفضاً لـ1.6 درجة |
Ve yüzlerce sanatçı içinden en doğurgan kişidir, ... ...90 yaşında olmasına rağmen. | TED | وهي واحدة من أكثرهم غزارة في الإنتاج رغم أنها ستبلغ الـ 90 في العام المقبل |
gerçi son zamanlarda banyoda pek problem yaşamıyordum. Sanırım seksapelimi kaybediyorum. | Open Subtitles | رغم أنها لم تعد مشكلة حالياً لعلي أصبحت عجوزاً |
Beş kuruşsuz olmasına rağmen onu satmamış çünkü taşın güzelliği zenginlikten daha önemliymiş. | Open Subtitles | رغم أنها كانت مفلسة، فقد رفضت بيعه لأن جمال العقد كأن أكثر أهمية بالنسبة لها من ثمنه |
Sadece bir cüppeler karnavalı olmasına rağmen, sadece bu yüzden cenazeye katıldım. | Open Subtitles | لهذا فقط سأحضر الجنازة, رغم أنها ستكون استعراضاً للكهنة |
Evet, güvenlik görüntüleri bir kadın olduğunu doğrulamıştı, ...hiç yakalanmamış olmasına rağmen. | Open Subtitles | نعم,الفيديو الأمني أكد أنها امرأة رغم أنها لم يلقى القبض عليها من قبل |
Geçen sene de kız başrolünde oynadı üstelik daha beşinci sınıf olmasına rağmen. | Open Subtitles | لقد أدت الدور الرئيسي في العام الماضي أيضاً، رغم أنها كانت في الصف الخامس. |
Silahlı olmasına rağmen onu yukarı kadar takip mi ettin? | Open Subtitles | وتبعتها في صعود الدرج رغم أنها كانت مسلحة؟ |
Halâ öğleden sonra olmasına rağmen, oldukça... | Open Subtitles | .. رغم أنها بعد الظهيرة , إلا إنه |
Daha önce hiç bu kadar güzel çalmamış olmasına rağmen yaptığım yüzünden bensiz çalmaya devam edeceğini bilmek kalbimi kırıyordu. | Open Subtitles | "رغم أنها لم تعزف أفضل من قبل" "لقد جرحت قلبي لمعرفتي أنه بسبب ما قمت به" "سيكون عليها المواصلة من دوني" |
Bu tip düşünceler sayesinde şunun sebebini anlıyoruz: Amerika dünya nüfusunun sadece yüzde beşine sahip olmasına rağmen global opioid arzının yüzde yetmişini tüketiyor. | TED | وهذه الاعتبارات تفسر السبب لماذا أمريكا - رغم أنها تشكل فقط خمسة بالمئة من عدد سكان العالم - تستهلك لتقريباً 70 بالمئة من مخزون المسكنات الأفيونية. |
Demir Taht'a oturur -- (Gülüşmeler) Hem de ''Taht Oyunları''nı izlememiş olmasına rağmen, çünkü biz gelmiş geçmiş en kötü anne baba değiliz. | TED | تجلس على عرش حديدي -- (ضحك) رغم أنها لم تشاهد "صراع العروش" مطلقا من قبل، بالطبع لأننا لسنا أسوأ الآباء في العالم. |
Limandaki Jeo'nun yerinde margarita günü olmasına rağmen doğumda geçirdiğim 16 saat gibi. | Open Subtitles | كالمخاض الذي دام 16 ساعة، رغم أنها كانت أمسية الاثنين لشرب المارغريتا عند (جو)، فوق الأرصفة |
Ross'u kabul edecek kadar mutlu olmasına rağmen. | Open Subtitles | رغم أنها سعيدة بإهتمام روس. |
Ve şaşırtıcı biçimde "Carmen Sandiego Dünyanın Neresinde?" eğlence sektöründe büyük bir yer tutmaya devam ediyor. 1987'de olmasına rağmen ki bu çok uzun zaman önceydi. Ben 36 yaşındayım. Hesabı siz yapın. | TED | وربما تتفاجأون لمعرفة أن لعبة "أين كارمن ساندييغو بحق السماء؟" لا تزال الضربة العملاقة الأخيرة في مجال الترفيه، رغم أنها ابتكرت في عام 1987، وهذا قبل زمن طويل جدًا، وأنا عمري 36 فقط، فبإمكانكم الحساب. |
Sinirli olmasına rağmen... | Open Subtitles | ...رغم أنها مضطربة |
Yüce İsa,gerçi binseydim bile beni suya atardı herhalde. | Open Subtitles | تباً كم آمل أن رغم أنها ربما كانت ستلقيني من السطح بأي حال |
gerçi, sürekli çocuklarına bağıran sarışın kadar kötü değil. | Open Subtitles | رغم أنها ليست سيئة بقدر تلك الشقراء التي تصيح بأطفالها دائماً |
Peki o halde Anna'nın bu bileşeni kullandığını inkar etmesine rağmen onu kullandığını nasıl kesin biçimde kanıtlayabiliyorsunuz? | Open Subtitles | إذًا كيف تثبت إثباتًا قاطعًا أن آنا استعملت هذا المركب رغم أنها تنفي ذلك؟ |