Bu böcek, cips paketinin tersine sadece bir malzeme kullanıyor, kitin. | TED | هذه الخنفساء، على عكس كيس رقائق البطاطس هذا هنا، هذه الخنفساء، تستخدم مادة واحدة ، الكيتين. |
İsterseniz biraz cips de var. | Open Subtitles | هنا رقائق البطاطس إذا أردتما تحسبا ً للظروف |
Hepimiz karınca gruplarını veya buna benzer şeyleri, piknikte patates cipsi taşırken falan görmüşüzdür. | TED | جميعنا رآى مجموعة من النمل أو نموذجا من ذلك تقوم بأخذ رقائق البطاطس خلال النزهة، على سبيل المثال. |
Bir patates cipsi paketi alan ve bunu en güzel resim çerçevesine dönüştüren insanlar gördüm. | TED | رأيت أحدهم يأخذ كيس رقائق البطاطس ويحوله إلى إطار صورة أكثر من رائع. |
Sürekli patates kızartması getirmemesini adama söylemiştim. | Open Subtitles | لقد توسّلت لهذا الرجُل ليتوقف عن إحضار رقائق البطاطس لنا |
Her iki tarafına cipsleri ve ortasına da dip sosu koyuyorsun. | Open Subtitles | تضع رقائق البطاطس في الجهتين وصلصة التغميس في المنتصف |
Ben de cips fabrikasında işe girmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أجل .. وأنا أفكر في أن أحصل على عمل ٍ في معمل رقائق البطاطس |
Bunu Dr. O'shea'nın hesabına yazın ve biraz da cips verin. | Open Subtitles | سجل هذا على حساب د.أوشيه وبعض رقائق البطاطس |
Arkadaşımla bir radyo programı dinliyorduk ve elimizde koca bir cips paketi vardı. | Open Subtitles | و صديقتي و أنا كنا نستمع لبعض البرامج الإذاعية و كان لدينا ذلك الكيس الضخم من رقائق البطاطس |
Sabahleyin onu cips yerken gördüğüme yemin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني الجزم أنني رأيته في وقتٍ سابق يأكل رقائق البطاطس. |
Kendime bir sandviç yapacağım, biraz cips falan alırım. | Open Subtitles | سأعمل لي شطيرة وأحضر بعض رقائق البطاطس أو شيئاً ما |
heyecan verici,bütün bunları koş ağşağıya gaz istasyonuna gönder biraz patates cipsi ve çikolata getir. | Open Subtitles | لنحيل هذا التحيز الى محطه البنزين لنحصل على رقائق البطاطس والشيكولاته ارفع يدك |
Aniden patates cipsi istedim. | Open Subtitles | هل تصدقين؟ أشتهى الآن بعض رقائق البطاطس. |
Bıçakta kurbanımız Slocum'unkiyle eşleşen kan örneği bulduk ve patates cipsi kutusunda da 10.000 dolar. | Open Subtitles | وجدنا دم على الشفرة يطابق دم ضحيتنا سلوكم وعشرة الآف في علبة رقائق البطاطس |
- Öğle yemeğinde yediğimiz patates cipsi ve pudingi kaçırdın. | Open Subtitles | -لقد فاتك يا صديقي تناول الحلوى و رقائق البطاطس للغداء |
- patates kızartması ve ıspanak- enginar sosu. | Open Subtitles | وبعض رقائق البطاطس وغموس السبانخ والخرشوف |
patates kızartması alabilirim. | Open Subtitles | ويهمني ان اشير بعض رقائق البطاطس. |
Bir keresinde öylesine kaptırmışım ki tüm günümü küçük kulelerin içine cipsleri yığmakla geçirmişim. | Open Subtitles | ذات مرة كنت منتشياً لدرجة أنني قضيت اليوم بأكمله أجمِّع رقائق البطاطس إلي أبراج صغيرة |
Ben sağlık istiyorum ama düşün bir gereken fedakarlıkları çok çalışmak, cipslerden mahrum kalmak... | Open Subtitles | ليا أنا أريد صحة فرانك لكن فكري في التضحيات والعمل الجاد و نقص رقائق البطاطس |
- Partiye Cheetos getiren zenci mi olacaksın? | Open Subtitles | سوف تكون الشاب أسود البشرة الذي يحضر رقائق البطاطس إلى الحفلة؟ |
Cipsler ve Amerikalı iğrenç sosisler için değil. Bilemezsin. | Open Subtitles | لا، ليس رقائق البطاطس والنقانق البشعة من أمريكا. |
Tuzumuz ve sirkeli cipsimiz var. | Open Subtitles | لدينا رقائق البطاطس بالملح و الخل |
Şimdi koca bir paket patates cipsiyle evde olsaydım.... | Open Subtitles | ليتني بالمنزل ومعي كيس كبير من رقائق البطاطس. |
Bu patates cipslerinin Krakozhia olduğunu hayal edin. | Open Subtitles | تخيل أن رقائق البطاطس هذه هى قراقوزيا |
birden cipslere aşık oldum, ve güzellik yarışmasından diskalifiye edildim. | Open Subtitles | وأصبت به بقدر حبي رقائق البطاطس وفجأة تم منعي من دخول دائرة المسابقة |