Kraliçe arabasıyla geldiği sırada dizlerinin üzerine yeterince hızlı çökemediği için. | Open Subtitles | لم تجثوا علي ركبتيها بالسرعه الكافيه عندما جائت الملكه راكبه عربتها. |
Onun zekâsal ve sosyo duygusal yönden sağlıklı olmasını desteklemeliyiz, şortu dizlerinde, dizlerinin üzerinde veya daha da yukarıda olsa da. | TED | علينا أن نكون قادرين لدعم فكرها ورفاهيتها العاطفية الاجتماعية سواء وصل سروالها إلى ركبتيها أو منتصف فخذيها أو أعلى من ذلك. |
Ne zaman şişman bir diz görsem benim için haber oluyor. | Open Subtitles | حسناً ، كان ذلك خبراً بالنسبة لي عندما رأيت ركبتيها السمينتين |
Rusya tarafından donatılan Çinli Kızıl Birlikler, kadim Çin'e diz çökertti. | Open Subtitles | بسلاح وعتاد روسي أجثت القبائل الحمراء الصين على ركبتيها |
Evet. Kim, Dizleri tek yöne eğilebilen bir eş ister ki? | Open Subtitles | أجل, من يحتاج زوجة ركبتيها تنحنى فى ذات الإتجاه؟ |
Küçük kız ise yaptığımız görüşme sırasında hiçbir şey söylemeden, dizlerini göğsüne doğru çekmiş bir şekilde durdu. | TED | وكان الهدوء يهيمن على الفتاة خلال المجموعة المركزة، لم تتكلم على الإطلاق، وكانت تطوي ركبتيها عند صدرها. |
Ama ne yazık ki, Poirot'dan başka kimse, onun dizlerine bakmamış. | Open Subtitles | ولكن لا أحد، للأسف، عدا بوارو لاحظ ركبتيها |
dizlerinin biraz üstünde kalan şifon elbisesiyle, taşlı kopçası olan mavi jartiyeri, bir an için görünüp kayboldu. | Open Subtitles | لقد ارتفع فستانها الشيفون ليغطي ركبتيها تقريبا كاشفا عن جورب أزرق مثبت بدبابيس |
dizlerinin üzerindeydi. Ben de lavaboya oturdum. | Open Subtitles | جلست هي على ركبتيها و أنا جلست على المرحاض |
Senin kız şimdi dizlerinin üzerindeki halinden daha iyi görünüyor. | Open Subtitles | عاهرتك كانت تبدو أفضل عندما كانت تركع على ركبتيها |
Mutfakta dizlerinin üstünde yerleri silerdi. | Open Subtitles | كانت الطريقة الوحيدة التي نجيدها لتكون سعيدة كانت تجلس على أرضية المطبخ وتحك على ركبتيها |
Sence diz çöküp, geri döndüğün için Tanrıya mı şükredecek? | Open Subtitles | هل تعتقد أنها ستجلس على ركبتيها وتحمد الله على عودتك ؟ |
Tabii ki masum bir kadın diz çökmez. | Open Subtitles | ولكن إمرأة بريئة لم تكن لتنزل على ركبتيها |
Senin yerine Cha Eun Sang'a mı diz çöktürdüm yani? | Open Subtitles | هل أجعل تشا أون سانج تركع على ركبتيها بالنيابة عنك ؟ |
Derhal Zevce Ki'nin giysilerini çıkartıp diz çöktürün! | Open Subtitles | أنزعوا ملابسها و أجعلوها تجلس علي ركبتيها ؟ |
Eğer Dizleri üstünde, sırt üstü yattığından çok vakit geçirseydi, bu durumda olmazdı. | Open Subtitles | لو قضت على ركبتيها وقتاً أطول مما على ظهرها لما وقعت في هذه الورطة |
ah! Dizleri mavi boya olmuş. | Open Subtitles | حصلت على طلاء أزرق في جميع أنحاء ركبتيها |
Liv elleri kolları bağlı şekilde Dizleri üzerinde idam mangasının önünde duruyor. | Open Subtitles | ليف معصوبة العينين على ركبتيها أمام إطلاق النار |
Annen sadece dizlerini sıcak tutmak için kilot giyer. | Open Subtitles | أمك تلبس البناطيل دائما لتبقي ركبتيها دافئة |
Kendine bir bak, ...bir ulusu dizlerine çöktürmüş dominant kadın. | Open Subtitles | وها أنت المهيمنة التي جعلت من أمة تنحي لها على ركبتيها |
Dizlerindeki ve dirseklerindeki aşınmalar hareket eden bir araçtan düştüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | هذه التاكلات على ركبتيها وكوعها ناتجة عن القفز من سيارة متحركة |
Ve, Charly, benimle dalaştın ve ben de çocuğu kör edip dizlerinden vuracağım. | Open Subtitles | تشارلى ، إذا عبثتى معى سأجعل الطفله تفقد بصرها وأطلق النار على ركبتيها |