New York Maratonu'nu bu soruna farkındalık kazandırmak için zincirlerle koştum. | TED | ركضت وأنا مُقيد في ماراثون مدينة نيويورك لنشر الوعي بهذه القضية. |
Onu aradım ve dedim ki, “Dinle, bir yarış koştum ve kazandım ve | TED | لقد اتصلت به وقلت له: اسمعني، لقد ركضت في اول سباقاتي وفزت و.. |
Ancak işler zorlaştığında her zaman yaptığımı yapıp panikleyerek kaçtım. | Open Subtitles | فعلت ما أفعله دائماً عندما تشتد الأمور ذُعِرت و ركضت |
Bütün 800 metreyi koştun. Evet ama ne kadar sürdü? | Open Subtitles | لقد كان هذا الشيء الأساسي لقد ركضت النصف ميل كله |
Ama korktun ve onu kendinden uzaklaştırdın ve sonra da kaçtın ve çok geç olana kadar da kaçmaktan vazgeçmedin. | Open Subtitles | لكنك كنت خائفاً , لذا فقد دفعتها جانباً وبعدها ركضت ولم تستطيع التوقف عن الركوض حتى أصبح الوقت متأخراً للغاية |
Görüyorsun Alice, koştum, koştum ve koştum, ve yolda unutmadığım bir planım vardı. | Open Subtitles | كما ترين آليس لقد ركضت طويلا كانت لدي خطة ولم انسها برغم المسافة |
Bir süreliğine yerlerinden ayrılmışlardı. Ben de seni özlediğim için koştum geldim. | Open Subtitles | تركوا مكانهم لفترة بالتالى ركضت الى اعلي لأني اشتقت الى رؤيتك ؟ |
Bahar geldiğinde eve doğru annemin sesinden bile daha hızlı koştum. | TED | عندما جاء الربيع ركضت بسرعة من خلال المنزل، متغاضية عن كلام أمي |
Sonra çok hızlı koştum elbisem yırtıldı. | Open Subtitles | وبعد ذلك ركضت بقوة لدرجة أني مزّقت لباسي |
Dans pistine koştum, sakın gelme diye uyarmak için ama seni göremedim döndüğümde ise o adamları mavi Ford'a binerken gördüm. | Open Subtitles | ركضت مسرعة الى قاعة الرقص لأحذرك ألا تأتي، لكني لم أرك، فعدت، ورأيت أولئك الرجال يركبون الفورد الزرقاء |
Onu kurtarmak için babamın mezarına koştum. | Open Subtitles | لقد ركضت نحو السيف المُغمس فى أبى لإخراجه |
Arkalarını döndükleri an korkak tavşan gibi kaçtım. | Open Subtitles | فى اللحظة التى تركونى فيها ركضت كالأرنب المذعور |
Öyle korktum ki, aklım başımdan gitti, ama bıçağı tekmeyle düşürüp kaçtım! | Open Subtitles | كنت فى هستيريا شديدة, ولا أعرف كيف كنت قادرة على الإعتقاد, لكنى ضربت السكين خارج يديه, ثم ركضت |
koştun bitti tamam! Geri dön len Salim! | Open Subtitles | كل شئ على ما يرام، ركضت وانتهى الأمر، ارجع هنا |
O sevgi yazında, mor dumanların içinde kaçtın,dans ettin ve savaştın. | Open Subtitles | صيف الحب ذلك الذي ركضت ورقصت وقاتلت في الدخان الأرجواني. |
Bir dakika sonra bebeği canlandıramadığında bebek maskesini almaya koştu ve bir başkası vakumu almaya gitti. | TED | وبعد دقيقة، حين لم ينشط ذلك الطفلة، ركضت لجلب قناع الطفل و الآخرى ركضت لجلب الشفاطة. |
Parktan koşarak geçerken milyonlarca insan frizbi oynayıp piknik yapıyordu. | Open Subtitles | ركضت بالمتنزه. كان هناك ناس يلعبون الفريسبي، سيكون عنده النزه. |
Yoldan buraya kadar... kaçtı ve onlar da... peşindeydi. | Open Subtitles | ركضت وهم يتبعونها. طوال الطريق. حتى هنا. |
Görgü tanığı bir silah sesi duyduğunu söylemiş ve bitişik binaya koşmuş ve arkasını dönüp bakmış ve o sırada Bay Logan'ı görmüş. | TED | شاهد العيان قالت أنها سمعت صوت إطلاق نار، ثم ركضت إلى المبنى، واستدارت وبحثت، وشاهدت السيد لوغان. |
Bir el silah sesi duydum ve neler olduğuna bakmak için oraya gittim. | Open Subtitles | سمعت طلقات نارية وانا ركضت كي ارى ما حدث |
Yukarı koşup baktım ama içeride kimse yoktu. | Open Subtitles | ركضت للأعلى هناك ونظرت، لكن لم يكن يوجد أحد هناك. |
Ama ambulans gelene kadar arkadaşıyla kaçıp gitti. | TED | لكن قبل وصول سيارة الإسعاف، ركضت هي وصديقتها. |
Tüm bu koşuşmalar arasında bir de doktora koştunuz mu? | Open Subtitles | هل , طوال كل ذلك الركض ركضت إلى الطبيب ؟ |
Ve tomografi çektiğimde savunma izlerine rastladım. | Open Subtitles | عندما ركضت الاشعة المقطعية، لاحظت أدلة أكثر من النضال. |
Mikey, topunu içerde unuttum. Bir koşu gidip alır mısın? | Open Subtitles | مايكي، لقد نسيتُ كرتك هلا ركضت إلى الداخل و جلبتها؟ |
Eski bir tanıdık. Ben şimdi Cotton Club'deyim. Onunla burada karşılaştım. | Open Subtitles | أحد المعارف القدامى ، إننى فى نادى القطن و ركضت إليه |