Cesetten kurtulmak için onu buraya kadar taşıyıp daha sonra suya attılar. | Open Subtitles | لكنهم أخدوا الجثة وقاموا بحملها الى هذا المكان ثم رموها في المياه |
Ardından annesi onu korumaya çalıştığında onu kodese attılar. | Open Subtitles | و عندما حاولت أمه حمايته رموها فى الحبس |
- ...kısımları çöp kutusuna attılar. - O belgeler sizde mi? | Open Subtitles | ـ رموها في سلة المهملات ـ هل بحوزتك؟ |
Onu merdiven boşluğundan aşağı attılar. Pis küçük şeytanlar. | Open Subtitles | لقد رموها من الدرج صغار ملعونين |
Ya da onu yukarıdan buraya attılar. | Open Subtitles | أو رموها من فوق |
Parçalarını köpeklere attılar. | Open Subtitles | لقد رموها أجزاء الى كلابهم |
"Önce kollarımı kopardılar!" "Sonra şuraya attılar!" | Open Subtitles | أولا مزقوا ذراعي ثم رموها هناك! |
Yine de onu nehre attılar. | Open Subtitles | رموها في المياه رغم ذلك. |