Floş yapmak için iki kızı da attın. Bu içine doğmasından daha farklı bir şey olmalı kızım. | Open Subtitles | لقد رميتي ملكتين لتلتقطي أوراقاً متسلسلة ذلك يحتاج لأكثر من الحدس أيتها الفتاة |
Sadece kendini bazı zengin çocukların ayaklarına attın yıl 1957'ymiş gibi. | Open Subtitles | لقد رميتي بنفسك فقط على رجــل غني كانه في 1957 |
Resmen kendi geleceğini pencereden dışarı attın. | Open Subtitles | لقد رميتي حرفياً بمستقبلك من الشباك ولكنك ستكونين بخير |
Bu gece, atışlarım üzerinde çalışacağım. | Open Subtitles | سأتدرّب على رميتي الليلة |
Üç yıl önce kafama vazo fırlattın, ama ben yine de seninle kaldım değil mi? | Open Subtitles | رميتي مزهرية على رأسي، قبل ثلاث سنوات ، وبقيت معك ، صحيح؟ |
Torbaları sen mi attın? | Open Subtitles | هل رميتي قمامتك أم لا |
Benim yemeğimi mi attın? | Open Subtitles | أنتي رميتي طعامي؟ |
Picasso'ya çamur attın. | Open Subtitles | لقد رميتي الوحل على " بيكاسو "! ِ |
Para attım. Para mı attın? | Open Subtitles | لقد رميت عملة رميتي عملة؟ |
Diş fırçamı attın mı? | Open Subtitles | هل رميتي فرشاة اسناني؟ |
Beni sokağa attın. | Open Subtitles | رميتي بي في الشارع. |
- Sen bana yastık mı attın? | Open Subtitles | هل رميتي وسادة علي ؟ |
Geyik boynuzlarımı mı attın? | Open Subtitles | هل رميتي قرون الوعل خاصتي؟ |
Bugün yanlış yerdesin kardeşim. - Onu attın mı? | Open Subtitles | - هل رميتي ذالك الشي ؟ |
Bunu sen mi attın? | Open Subtitles | هل رميتي هذه؟ |
Bu gece, atışlarım üzerinde çalışacağım. | Open Subtitles | سأتدرّب على رميتي الليلة |
Gerçekten üzgünüm. Sen bana bir köpekbalığı fırlattın. | Open Subtitles | إنني آسف , لقد رميتي علي سمك القرش |