Ve ben bunu çizim tahtasının her yerine koyarken telefon çaldı. | TED | وبينما كنت أدرس في كلّ هذا على لوحة الرسم، رنّ الهاتف. |
Mantosunu aldığında telefon çaldı durup açtı ve bir kaç dakika konuştu. | Open Subtitles | وعندما أخذته, رنّ الهاتف لذا توقّفت للرد, وتحدثت لدقيقتين |
Sonrasında da telefon çaldı ve her şey değişti. | Open Subtitles | وبعدها رنّ الهاتف وتغير كل شيء |
Ben fark bir şey olduğunu her zaman bir telefon çaldığında, bir iblis saldırılar. | Open Subtitles | شيء واحد لاحظته أنه كلما . رنّ الهاتف ، هاجمنا مشعوذ |
Gecenin karanlığında telefon çaldığında hostes Lucy'den seks çağrısı beklemiştim. | Open Subtitles | عندما رنّ الهاتف في منتصف الليل توقعتُ مكالمة غنيمة من (لوسي) مضيفة الطيران |
Ve gecenin köründe ne zaman telefon çalsa ölüm haber sanıyorum. | Open Subtitles | ، وكلما رنّ الهاتف في مُنتصف الليل أعتقد أنها المُكالمة المنشودة أخيراً |
Gecenin ortasında birden telefon çaldı. | Open Subtitles | ثم في منتصف الليل رنّ الهاتف |
Sonra telefon çaldı: | Open Subtitles | و رنّ الهاتف: |
Ne zaman telefon çalsa, hala Omu acaba, diyorum. | Open Subtitles | كلّما رنّ الهاتف . في كل مرّة . مازلت أظن أنها قد تكون هي . |