"روسوم" - Traduction Arabe en Turc

• Rossum

Bundan sonra Rossum olarak güzide müşterilerimize tümüyle anatomik güncellemelerimizi sunacağız.
نحن في شركة روسوم نقدم حالياً لعملاء مختارون تطور كامل لهم

Rossum, "bilim" adına hayvanları sömürüyor ve Tanrı bilir başka neleri.
روسوم" ، يدمرون الحيوانات بأسم العلم" والله يعلم ، ماذا أيضاً

Bu onun fikriydi. Sonra korktu ve Rossum'un peşimize düşeceğini söyledi.
ومن ثم ، ارتعب ، وقال أن "روسوم" سوف تأتى خلفة

Rossum şirketinin, tıbbi gelişmeleri saklamak için yine bu şirketin başını çektiği bir komplodan başka bir şey olmayan...
أنه شيء أقل من المؤامرة ويتم ادارته من قبل شركة روسوم لحجب التقدمات الطبية بأستخدام طرق غير قانونية

Bilim böyle işler. Burada öğrendiklerimiz Rossum'un önemli araştırmasının altını dolduruyor. Bir yandan onların da cepleri doluyor tabii.
هذه هى طريقة عمل العلم ما نعرفه هنا ، أننا نساعد ابحاث روسوم

Rossum'ın ARGE'sinde olan hafıza ilaçlarından biri mi?
واحد من عقاقير الذاكرة ، التى تنتجها "روسوم" ؟

Rossum'un özel güvenliğinin bir hayli üstü oluyorum.
"التى أعلى من مجرد حارس فى "روسوم بأكثر بكثير

Rossum'a karşı aradığın bir kanıt da olmayabilir ama bu seni durdurmuyor.
"ربما يكون هناك الدليل ضد "روسوم أنت تنظر لهذا أيضاً ، ولكن هذا لن يوقفك

Rossum'daki bütün dedektifleri oradan çıkarıp buraya göndermeniz emredildi.
أنه تحت الإنتداب "فلتأتى بأى من رجال "روسوم وأرسلة إلى هنا

Rossum binasından tamamen uzaklaştık ve bütün binaların bilgisayar dizinlerini kontrol etmeme rağmen Lily Foundry diye birini bulamadım.
"لقد ذهبنا فى كل مكان قريب من مبنى "روسوم وتتبعنا جميع الأتجاهات من هذا المبانى

Rossum'un yaptığı her tarama 3 boyutlu bir beyin haritası olarak ana ağımıza gönderilir.
أي مسح تجريه *روسوم * يرسلون خريطة ثلاثية الأبعاد الى مقرنا الرئيسي

Hiçbir yol izlemeyin. Rossum'un Madeline konusunda bir planı var bile.
-لا تفعلوا شيئاً (روسوم) لديه خطة مسبقة لهذا للتعامل مع (مادلين)

Ve Rossum'un gücü bu kadar büyükse ben de diğer takımda olmayı düşünebilirim.
و إن كانت"روسوم" لديها هذا القدر, فأنا لدي اهتمام بأن أكون من ضمن هذا الفريق

Duyduğum en ölümcül teknolojiyi Rossum'un eline teslim ettin.
أعطيتِ لـ"روسوم" التكنولوجيا الأكثر فتكاً سمعت بها في حياتي

Buraya, yani Ningyo Kaoku, Tokyo'ya geldiğimden beri Rossum'un gözü üstümde.
روسوم" تراقبني بإستمرار" منذ أن جئت لطوكيو

Rossum'da çalışıyorsanız sonunuz ancak üç türlü olur:
"أنت تعمل لحساب "روسوم مما يجعل أمامك ثلاث خيارات

Ölürsem Rossum'u devirebilecek kimse kalmaz.
إذا مت لم يتبقى أحداً "ليتمكن من القضاء على "روسوم

Rossum'un merkezi işlem birimini çökertmeye çalışıyordum.
كنت أحاول الإستيلاء على النسخة "الأصلية للعقل من "روسوم

Gerçi asıl amaç Rossum işlemcilerinin sayısını azaltmak.
لكن في الغالب كنت أحاول الاستيلاء على أكبر كم "من وحدات المعالجة المركزية لـ"روسوم

Rossum bu şekilde besleniyor. Onlara yardım etmeliyim. Clyde?
"ويخدمون أهداف "روسوم ويجب عليّ مساعادتهم