"روعة في" - Traduction Arabe en Turc

    • en
        
    Bob, bence Amerika dünyanın en güzel yeri. -Çok güzel olmuşsun. Open Subtitles حسنا، بوب فقط إفكّر أن أمريكا المكان الأكثر روعة في العالم.
    Gezegendeki en harika işlerden birine sahipsin. TED تشغلين أحد أكثر الوظائف روعة في العالم.
    Dünyada en güzel şeyi söylediniz bana. Open Subtitles لقد قلت الشيء الأكثر روعة في العالم بالنسبة لي
    Ve bunu siz olmadan yapamazdım, siz bu dünyadaki en sabırlı en cömert kardeşlersiniz. Open Subtitles ولم أكن سأستطيع فعل هذا بدونكم، أيتها الصبورات، و الأخوات الأكثر روعة في العالم بأكمله
    Philly'deki** en süper yerlerden birini görmek ister misin? Open Subtitles هاي, هل تريدين رؤية أكثر الأماكن روعة في فيلي ؟
    Birkaç dakika içinde New York'ta ve listelerdeyiz hem de şehrin en iyi klübünde. Open Subtitles بضعة دقائق فقط في نيويورك و أنتِ لتوكِ على القائمة في أكثر الأمكان روعة في المدينة
    Dünyanın en inanılmaz ajanlarından oluşan bir ekibe sahipsin. Open Subtitles لديك فريق من أكثر العملاء روعة في الخارج
    Seninle çok anlamlıydı. - Hayatımın en harika gecesiydi. Open Subtitles كانت ذات معنى معك كانت الليلة الأكثر روعة في حياتي
    O, dünyadaki en kibar, en harika insandı. Open Subtitles لقد كان الرجل الأرق و الأكثر روعة في العالم
    Bir şekilde, dünyanın en havalı kızıyla arkadaş oldum. Open Subtitles بطريقة ما أصبحت صديقه لأكثر الفتيات روعة في العالم
    Eskiden Natesville'in en havalı kızıydım. Open Subtitles اعتادت أن أكون الفتاة الأكثر روعة في ناشفيل
    Bu ataşlar dünyadaki en harika icatlardan biri değil mi? Open Subtitles أليست مشابك الورق أكثر الاشياء روعة في العالم؟
    Dünyanın en çarpıcı duvarı. TED إنه الجدار الأكثر روعة في العالم.
    Onun dünyadaki en muhteşem bitki olduğunu söyledi. TED وسماها أكثر النباتات روعة في العالم.
    Dünyadaki en büyüleyici organizmaları ele alabilirsiniz. Mesela uranyum soluyan bir mikrobu ve roket yakıtı yapan bir mikrobu alın, biraz okyanus çamuruyla karıştırın, mikroskobun altına koyun, yalnızca küçük noktalar olarak görünürler. TED يمكنكم أن تأخذوا الكائنات الأكثر روعة في العالم، مثل الميكروب الذي يتنفس اليورانيوم حرفيًا، وآخر يصنع وقود الصواريخ، وتمزجوها ببعض طين المحيط، وتضعوها تحت المجهر، فتظهر كنقاط صغيرة.
    Size en harika olduğunu düşündüğüm kısmını tanıtmaya çalışıyoruz, Milo ile kendi doğal ses tonunuz ile konuşabileceksiniz. TED التي نحاول برمجتها فيه عبر افعال اللاعب والذي اعتقد ان هذا هو الجزء الاكثر روعة في هذه التكنولوجيا اي القدرة على التحدث بصوتك الحقيقي الى مايلو
    en harika şeyleri bana yatak odasında söyler. Open Subtitles -إنه يقول أكثر العبارات روعة في غرفة النوم
    Bilir misin New York'un en harika şeyi nedir? Open Subtitles هل تعرف ما هو الشيء الأكثر روعة في " نيويورك" ؟
    Bir Xmas gecesi, tüm geceler içinde en görkemli ola-- Open Subtitles و في عشية عيد الميلاد أكثر ليلة روعة في...
    Ve dünyadaki en mükemmel çocukla tanıştığımda. Open Subtitles بعدها قابلت أكثر الفتيان روعة في العالم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus