"ريثما" - Traduction Arabe en Turc

    • dek
        
    • sen de
        
    • ben de
        
    • göz
        
    • yere
        
    • biz
        
    Bu çiftlikten gitmenin yolunu bulana dek kitaplarla idare etmeliyim. Open Subtitles ريثما أجد سبيلًا للإنصراف عن هذه المزرعة، فأرضى بعالم الكتب.
    Ne yani, insanların kurtarılmayı bekleyene dek açlıktan kırılıp, acı çekmelerine izin mi vereceksin? Open Subtitles إذاً تترك الناس تجوع وتعاني ريثما ينتظرون الإنقاذ؟
    Güvenliği sağlayana dek onu güvenli evde tutacaklardı. Open Subtitles كانوا سيصطحبونها إلى الوكر ريثما يتيقنون من أنه آمن
    Neden ben kurul toplantısındayken, sen de kızlara etrafı göstermiyorsun? Open Subtitles لِمَ لا تُري الفتيات المكان ريثما احضر إجتماع مجلس الإداره؟
    Şurada bir yer var. Sen benzin al, ben de tuvalete giderim. Open Subtitles هنا محطة بنزين سأذهب للتبول ريثما تعيد ملأه.
    Ben bu hoş bayanla dans ederken, Cyril'e göz kulak oluver. Open Subtitles إهتّم بسيريل قليلاً ريثما أرقص مع هذه الشابّة الفاتنة
    Bir yere yerleşene kadar mezun öğrencilerimizden çoğunlukla haber alamayız. Open Subtitles غالبًا نفقد الاتّصال مع حديثي التخرّج ريثما يستقرّوا بمكانٍ ما.
    Herkes özgür olana dek hepimiz köleyiz. Open Subtitles ريثما يكون كل امرئٍ حرّاً سيظل جميعنا عبيداً.
    Son olarak, ilaçlama sonrası denetim yapılana dek... mülke giremeyeceğiniz konusunda... bilgilendirildiğinizi onaylamanız gerek. Open Subtitles آخر تعهد هنا بأنه تم إعلامك أنك ممنوع من الدخول للبيت ريثما ينتهي من تطهير الغاز.
    "...ulaşım yolu ayarlanana dek görevleri yapmak durumundadır." Open Subtitles حتي الوقت المناسب ريثما يتم ترتيب أمر ترحيلهم إلى الولايات المتحدة
    Farklı hücre bloklarında kalırız. Buna hazır olana dek, birbirimizi görmek zorunda kalmayız. Open Subtitles سنعيش في أجنحة أخرى، ولن نلتقي ريثما نغدوا جميعًا مستعدّين.
    Yolda düzgün bir araç bulana dek sizinle kuzeye ilerleyeceğiz. Open Subtitles سنتجه معكم للشمال ريثما أجد شاحنة مناسبة لننصرف عن مسار القطار
    Bunlar olduğu sürece onu kurtarana dek istediğimiz kadar oraya geri dönebiliriz. Open Subtitles طالما يتسنّى لنا ذلك، فسنظلّ نعود ريثما نستعيدها.
    Önüme çıkan her kurdu tek tek geberteceğim, ta ki sen diğer taraftan hayata döndürmeye layık gördüğün o kurdu karşıma çıkarana dek. Open Subtitles سأنحر كلّ ذئب أراه ريثما أصل للكلب الذي استصوبتِ إعادته من الموت.
    Bunlar olduğu sürece onu kurtarana dek istediğimiz kadar oraya geri dönebiliriz. Open Subtitles طالما يتسنّى لنا ذلك، فسنظلّ نعود ريثما نستعيدها.
    Bunun da geri dönüşü yok. Bu suçluluk duygusu geriye bir şey kalmayana dek yiyip bitirir onu. Open Subtitles ولا نجاة من هذا، الشعور الذنب سينهشها ريثما لا يبقى شيئًا.
    Burada yaşamak ben bizim için işleri halledene dek geçici bir düzenlemeydi. Open Subtitles العيش هنا كان حلًا مؤقتًا ريثما أصلح الأمور لنا
    Sean, ben Bayan Whyte'la konuşurken sen de ofisimize gidip araştırmaya başla. Open Subtitles شون، عد الى مكتبي وابدأ في البحث ريثما اتحدث الى الآنسة وايت
    Sen satıcıyla konuşurken ben de arabada bekledim. Open Subtitles أنت جعلتني أنتظر في السيّارة ريثما تتحدّث أنت إلى المُوظف.
    Ne anlama geliyor simdi? Böcek ve balçık adamımız bir göz atana kadar bekleyecek anlamınageliyor. Open Subtitles يعني انتظر ريثما خبير الديدان و الحشرات يلقي نظرة عليها
    Hayir sadece bu koca yere alisana kadar... bir kilavuza ihtiyacin olacagini dusundum. Open Subtitles لا ، يا رجل أدرت ان اعرف بأنك تحتاج لشخص ما للإعتناء بك ريثما تتعدل الأحوال
    Orada tanklar var ve polisler, biz şu an konuşurken herkesi tutukluyor. TED هناك دبابات، وضباط شرطة يعتقلون كل شخص هناك ريثما نتكلم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus