Bir karga, tavus kuşu olmak ister, tüyleri renklidir ve tavus kuşlarının yanına gider. | Open Subtitles | أراد غراب أن يكون طاؤوساً لهذا لبس ريشاً ملونناً و ذهب إلي مكان الطواويس |
Dinozorların tüyleri olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل كُنت تعلم أن الديناصورات امتلكت ريشاً ؟ |
- Noktalar, kuş tüyü değil. - kuş tüyü değil. Evet. | Open Subtitles | نقاط, و ليس ريشاً - ليس ريشاً. |
Yanık kuş tüyü kokusu alırmış. | Open Subtitles | لقد كان يشم ريشاً محترقاً |
Köpekler, güvercinler veya atlarda uzun bacaklar, sarkık kulaklar veya süslü Tüyler ya da istenen her ne ise aranan özelliklerine göre yetiştirici tarafından seçilir. | Open Subtitles | مع الكلاب, أو الحمام, أو الخيول, تُحدّد الميزات من قبل المربّي بحثاً عن سيقان أطول, أوآذان مرنة, أو ريشاً مُزركشاً أو أيّاً كانت. |
Bazı canavarlar da tüylerle kaplıdır. | Open Subtitles | حسناً, بعض الوحوش يملكون ريشاً |
- Sadece tüylerden ibaret olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | - إعتقدتُ بأنّه كَانَ ريشاً - لقد كان طائر |
Dişinin de erkeğin de kızıl tüyleri var. | Open Subtitles | يمتلك كلا الذكر والأنثى ريشاً أحمراً، |
- tüyleri yok. | Open Subtitles | لا يملكون ريشاً |
Bize kuş tüyü verirdi. | Open Subtitles | أن نطير سيعطينا ريشاً |
kuş tüyü değildi o. | Open Subtitles | لم يكن ريشاً |
"Tüyler" dedi kadın. | Open Subtitles | فأجابت "ريشاً" |
Siyah tüylerle. | Open Subtitles | ريشاً أسود |
Başında o kara tüylerden vardı. | Open Subtitles | . كان يرتدي ريشاً سوداء على رأسه |