Onları her zaman daha sıradan kuşlardan sayabilirsin ama tüyleri yanardönerdir. | Open Subtitles | بأمكانكِ دائماً التعرف عليه من بين الاف الطيور ريشه قزحي اللون. |
Son bir koz olarak başının arkasındaki pembe tüyleri kabartıyor. | Open Subtitles | ولكي يزيد الإثارة يقوم بتوسيع ريشه الوردي الموجود خلف رأسه |
Yanında TNT patlayan horoz kümesin dışında tüylerini toplarken ne demiş? | Open Subtitles | ماذا قال الديك عندما انفجر بالمادة المتفجرة و هو يلتقط ريشه من أمام الحظيرة؟ |
Kavgada hırpalandıktan sonra tüylerini toplayıp kümese taşıyan horoz ne diyordu? | Open Subtitles | ماذا قال الديك عندما انفجر بالمادة المتفجرة و هو يلتقط ريشه من أمام الحظيرة؟ |
Özür dilerim. Acaba ayılar tüy dökmeden beni kabul edecek mi? | Open Subtitles | معذرةً، هل تعتقدين بأنّه سيقابلني قبل أن يخسر الطاووس ريشه ؟ |
tüy ateşe ateş kana kan kemiğe kemik iliğe ilik küllere küller kara | Open Subtitles | ريشه إلى نار نارٌ إلى دم دمٌ إلى عظم عظمٌ إلى نخاع نخاعٌ إلى رماد رمادٌ إلى ثلج |
Tabip kurban bununla yaralanmadığı için ve bir tüyle bu hale gelemeyeceği için ilgili olduğunu düşünmüyor. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي لا يعتقد ان هناك شئ تم فعله بها لان الضحية لم يصاب بها كمداهمته بواسطة ريشه |
Fakat küçük tüylü bir dinozor eğimli bir yüzeyde koşarken kanat çırptığında tüyler, daha hızlı koşması için ekstra kaldırma kuvveti sağlamış olabilir. | TED | ولكن إذا لوح ديناصور ذو ريش صغير بيديه بينما يركض نحو المنحدر، من شأن ريشه أن يوفر رفع إضافي للمساعدة على الركض بشكل أسرع. |
Şunun tüylerine bak. | Open Subtitles | أُنُظُر إلى ريشه. |
Yeni Kaledonya'ya özgü olan kagu tüyleri için avlandığından neredeyse nesli tükenmek üzeredir. | Open Subtitles | الكاغو حيوانغريبعلىكاليدونياالجديدة.. بسبب اصطياده من أجل ريشه, يكاد ينقرض |
tüyleri güzel olsa ne olur. | Open Subtitles | ريشه جميل .الريش ليس له دخل بالموضوع ما زال ميتاً |
Roadrunner ise hiç durmaz tüyleri uçuşur, kainatta her yöne koşar, hiç eğlenmez. | Open Subtitles | يتطاير ريشه في كل مكان، يجوب العالم، لا يحظى بأي مرح |
Eğer tüyleri tam olarak oluşmadan önce çok fazla ıslanırsa vücudu aşırı ısı kaybı riskine uğrayacak. | Open Subtitles | إن نقع جسمه كثيراً قبل أن ينمو ريشه نمواً كاملاً، فإنه عُرضة للإصابة بإنخفاض الحرارة |
Ona çok iyi bakıyorum ama cıvıldamıyor ve tüyleri dökülmeye başladı. | Open Subtitles | لقد كنت أرعاه جيداً لكن يأبى التغريد وهو يفقد ريشه |
Aladoğanın tüyleri tam olarak su geçirmez değildir bu yüzden tüylerinin ıslanmasını göze alamaz. | Open Subtitles | ريش الشاهين ليس عازل للماء كما يجب، لذلك لا يستطيع تحمل ان يصبح ريشه مبلل. |
Etkileyici tüylerini dikkatli bir dişiye göstermeye heveslidir. | Open Subtitles | حرصاً منه على إظهار ريشه المبهر للأنثي المتفرجة |
Çünkü hükümet ajanlarının gizli dilinin tüylerini kırıştırmış. | Open Subtitles | ولأنه نفش ريشه على حساء الابجديه لعملاء الحكومه |
Buckbeak'in ne kadar iyi bir hippogriff olduğunu, tüylerini nasıl hep temiz tuttuğunu anlattım. | Open Subtitles | قلت أن باك بيك هيبو جريف جيد وينظف ريشه |
tüylerini düzeltmeyi de öğreniyor. | Open Subtitles | كما أنه يتعلم تجميل ريشه أيضاً |
tüy ateşe ateş kana kan kemiğe kemik iliğe ilik küllere küller kara | Open Subtitles | ريشه إلى نار نارٌ إلى دم دم إلى عظم عظم إلى نخاع نخاع إلى رماد رماد إلى ثلج |
Kazlar yılın bu zamanı tüy döküyorlar ve bu hava şartlarında sadece bir kaçının uçacak kadar güçlü olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يفقد الإوز ريشه في هذا الوقت من العام, لذا يفكّر ان القليل منهم فقط القادر على الطيران بالقوّة كافية. |
Her kurbanda altın bir tüy var ve diğerinden daha büyük. | Open Subtitles | كل ضحيه لديها ريشه ذهبية وكل واحده اطول من سابقتها |
Yetişkin bir adamın cebinde altın tüyle gezmesi dışında bir fikrim yok. | Open Subtitles | لا فكرة لدي عدا حصولكما علي قضية مثمرة كشخص ما يجوب الانحاء وبجيبه ريشه ذهبيه |
Ağzından tüyler çıkacak gibi. | Open Subtitles | كأنك على وشك أن تتجشأ ريشه |
Bu hafta az bulunur Cambridge Fizkçisi'nin tuhaf kış uykusu modelini keşfedeceğiz dikkat çekici tüylerine bakacağız." | Open Subtitles | حيثُ في هذا الاسبوع سنكتشف انماط السبات الغريبة للفيزيائي (كامبردج) النادر الذي نشاهده ... هُنا في ريشه المميز للغاية |