"ريكول" - Traduction Arabe en Turc

• Rekall

Rekall'da her zaman birinci sınıf anılar alırsın.
عندما تذهب الى ريكول لا تحصل على شئ لكن درجة اولى من الذكريات

Artık Rekall ile seyahat etmek, roketten bile güvenli.
هذة الايام السفر عن طريق ريكول امن من الذهاب بواسطة مكوك

Renata, bizimle veya Rekall'a bağlantısı olan tüm anılarını temizle.
حسنا اليكى ما سنفعله- امسحى اى ذاكرة توضح انه ذهب الينا او الى ريكول

Delilik olduğunu biliyorum, ama işten sonra şu Rekall'a bir uğradım--
هذا يبدوا جنونا, لكنى ذهبت الى- ريكول بعد العمل0000

Dinle, tatlım. Rekall'daki aşağılık herifler senin beyninle oynamış.
اسمعنى, عزيزى هولاء الاوغاد- فى ريكول عبثوا فى عقلك

Rekall'a gitmeden önce bile onu rüyalarımda görüyordum.
لقد حلمت بهما- قبل حتى ان اذهب الى ريكول

Artık değil. Rekall'da size özel hafıza değişim programlarımıza hizmetinizdeyiz.
في "ريكول", ستزودك بمجموعة ذكريات خاصة بك

Bir terörist saldırısı olarak tarif edilen olayda silahlı bir kişi Fremont şehir merkezindeki Rekall'da bir polis timine silahlı saldırıda bulundu!
كما وُصف بهجوم إرهابي شخص أطلق النار على الشرطة الفيدرالية في "ريكول" بوسط مدينة فريمونت

Rekall'da olanları anlattığım gibi doğruca sana geldi!
"بمجرد أن أخبرتها بشأن "ريكول أتت على الفور

Rekall'da hafızanı bir süreliğine geri kazanman iyi olmadı.
كمثال دخولك "ريكول" وإستعادة ذاكرتك هذا لم يكن جيداً

Artık değil. Rekall'da size özel hafıza değişim programlarımıza hizmetinizdeyiz.
في شركة (ريكول) نَمدك بمجموعة كاملة من الذكريات الخاصة بك.

Rekall, Rekall, Rekall
ريكول, ريكول, ريكول

Tünaydın. Rekall'a hoşgeldiniz.
مساء الخير اهلا بك فى ريكول

Rekall denen yeri arıyorum. Nerede bulurum biliyor musun?
ابحث عن ريكول أتعرفين مكانه؟

Rekall'a hoşgeldiniz.
مرحباً بك في ريكول

İşten sonra Rekall'a gittim. - Ve... - Ne?
ذهبت إلى "ريكول" بعد العمل - ماذا؟

Mevkideki bir ajan onun Rekall'a gittiğini söyledi.
"لقد أخبرني أنه ذهب إلى "ريكول

- Bunların hiçbiri gerçek değil. - Rekall'da mıyım?
ما من شيئ هنا حقيقي - في "ريكول"؟

Rekall denen yeri arıyorum. Nerede bulurum biliyor musun?
أنا أبحث عن شركة (ريكول)، أتعرفين أين أجدها؟

Mevkideki bir ajan onun Rekall'a gittiğini söyledi.
-عميل في المنطقة أخبرني بأنه ذهب لـ (ريكول ).