Kurban başka yerde boğulup, göle atılmış olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن الضحية قُتل في مكان ثم رُمي بالبحيرة |
Öldürülüp okyanusa atılmış, sonra da göle mi atılmış? | Open Subtitles | هل قُتل, ثم رمي في المحيط ثم رُمي في البحيرة؟ |
Bu çuvalla birlikte kadın da Battersea'ye atılmış olmalı. | Open Subtitles | ما أن رُمي هذا الكيس في النهر في باتيرسي, كانت هي رميت أيضا |
Burası cesedinin atıldığı yer. Bir dakika. | Open Subtitles | هنا حيث رُمي جسدها |
Hill'in cesedi köprüden atıldığı sırada çevredeki telefon hareketleri. | Open Subtitles | نشاط خلوي في منطقة الجسر . ( خلال الوقت الذي رُمي فيه جسد ( هيل |
Kuyuya önce ayak kısmından atılmış. | Open Subtitles | رُمي في البئر وقدماه إلى الأمام. |
Ama şimdiye kadar duvarın üzerinden Meksika'dan Amerika'ya atıldığı bilinen belgelenmiş tek kişi, bir Amerikan vatandaşıymış. Ona duvarın üzerinden, 60 metre yüksekten atılma izni verilmiş. Tabii, pasaportunu elinde taşıması şartıyla (Gülüşmeler) ve o karşı tarafta bulunan bir filenin içine güvenlice inmiş. | TED | لكن الشخص الوحيد الذي سُجِّل أنه رُمي عبر الجدار من المكسيك إلى الولايات المتحدة كان في الحقيقة مواطنًا أمريكيًا، وقد مُنح الإذن ليرميه أشخاص من فوق الجدار، لمسافة 200 قدم، طالما يحمل جواز سفره في يده، (ضحك) وحطّ بأمان على شبكة في الجانب الآخر. |