Hâlâ Zalman'la ilgili bir şeyleri gözden kaçırdığımızı düşünüyorum. | Open Subtitles | لازلت أعتقد بأنه فاتنا شيئاً بخصوص (زالمان) |
Zalman'ın bu deneylerle bir ilgisi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقدين أن (زالمان) متورط بطريقة أو بأخرى عن هذه التجارب ؟ |
Vincent ve ben, Zalman'ın otelindeki bir bağış etkinliğine gideceğiz. | Open Subtitles | (فينسنت) وأنا سنذهب في موعد غرامي لحفل جمع تبرعات والتي يستضيفه (زالمان) في فندقه |
Pekâlâ dava uzmanı, Zalman bu işin arkasındaysa geliştirilmiş serumlu insanüstlüler nerede, Catherine? | Open Subtitles | حسناً , يا حكيمة القضية , إذا كان (زالمان) وراء هذا إذا أين المصل المغزز للقوة البشرية الخارقة يا (كاثرين) ؟ |
Zalman her zaman toplumun dayanağı konumunda değildi. | Open Subtitles | حسناً , (زالمان) لم يكن دائماً أحد ركائز المجتمع |
Pekâlâ, Bay Zalman'ı hemen hazırlayın lütfen. | Open Subtitles | حسناً , أعدي السيد (زالمان) على الفور , رجاءً |
Biliyorum, Bayan Zalman fakat kocanız yasayı çiğnediğini kabul etti. | Open Subtitles | أعلم يا سيدة (زالمان) , ولكن مع كل احترام لقد اعترف زوجك بمخالفة القانون |
Bilin diye söylüyorum Zalman'ın donörü bildiği konusunda haklıydım. | Open Subtitles | لمعلوماتك لقد كنت محقة بشأن معرفة (زالمان) بالمتبرعة |
Ve, ikincisi serumla geliştirilmiş olsalar Zalman donörlerle ilgili bilgileri asla bulamazdı. | Open Subtitles | حتى إذا كانوا معززي المناعة ما كان ليجد (زالمان) هذه المعلومة من سجل التبرع |
Ama Zalman konusunda haklıysam o zaman April'ın kalbini alabilmesi için bir yol yok. | Open Subtitles | ولكنني محقة بشأن (زالمان) إذا فمحال أنه سيحصل على قلب (آبريل) |
Telefonuna cevap vermiyor ve Belinde Zalman dava açmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | هي لا تجيب على هاتفها و(بيليندا زالمان) تهدد بالمقاضاة |
Peki, neden Zalman çalıp şimdi ihtiyacı varken kaybolmuş gibi göstersin? | Open Subtitles | حسناً , لماذا سيسرقه (زالمان) ويجعله يفقد إذا احتاج إليه على الفور ؟ |
Tamam, bunun için bir cevabım yok fakat Zalman olsun ya da olmasın, birisi o kalbi istiyor. | Open Subtitles | حسناً , ليس لديَّ إجابة على هذا , ولكن الحقيقة هي شخصاً ما يريده , سواء كان (زالمان) أم لا |
Bu da demek oluyor ki birbirimizi engellemeyi bırakıp Zalman ölmeden önce birlikte çalışmaya başlamalıyız. | Open Subtitles | والذي يعني أنه علينا أن نتوقف عن تجاهل بعضنا البعض والبدء في العمل سوياً قبل أن يموت (زالمان) |
Zalman'ı kurtarmak istiyorsak kalbi hızlıca bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجده إذا كنَّا نأمل أن ننتقذ (زالمان) |
Tamam, ama kalbini zamanında bulsak bile aynı şeyler Zalman'a da olacak. | Open Subtitles | حسناً , ولكن حتى إذا أمكننا ايجاد القلب في الوقت المناسب نفس الشيء سيحدث لـ(زالمان) |
Zalman'a süper şarjlı bir kalp veremeyiz, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكننا اعطاء (زالمان) القلب وهو معزز للغاية , أليس كذلك ؟ |
Aslında, kalbi Catherine kurtardı, Bayan Zalman. | Open Subtitles | في الحقيقة , (كاثرين) استعادت القلب يا سيدة (زالمان) |
Dışarıda insanlara kötü şeyler yapan birileri var Bayan Zalman ve ben bunu durdurmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | يوجد شخصاً بالخارج يقوم بأعمال سيئة للناس سيدة (زالمان) وكنت أحاول أن أوقفه |
Bu kötü. Zalman'ın ameliyatının ortasındalarsa... | Open Subtitles | هذا سيء , إذا كانوا في منتصف جراحة (زالمان) |