"زال في" - Traduction Arabe en Turc

    • hala
        
    • Hâlâ
        
    Çoğu hala hastanede. Yerel polisten bizle orada buluşmasını isterim. Open Subtitles معظمهم ما زال في المشفى سأتصل بالشرطة المحلية لتلاقينا هناك
    - hala ameliyatta. Doktorlar, yarına kadar onunla konuşamayacağımızı söyledi. Open Subtitles لا زال في العملية لن نستطيع اخذ افادته الا غذا
    - Wade hala gelmedi. - Zaten seninle konuşmaya geldim Joelle. Open Subtitles ويد ما زال في الخارج لاعليك، جويل أنا هنا لأَتكلم معك
    Bak, kesicinin içindeki dinleme aygıtı Hâlâ çalışıyor, Mike bu soytarıların bir şey yapacağını duyunca bizi kurtarmaya gelir. Open Subtitles اسمع ، جهاز التصنت ما زال في مكانه و حالما يسمع مايكل بما ينتويه هؤلاء المهرجون سيأتي و ينقذنا
    Bu da demek oluyor ki antivirüs Hâlâ sisteminde dolaşıyor. Open Subtitles اجراءات قياسية مما يعني ان المضاد ما زال في نظامك
    Büyük "Tilki" hala hücresinde, değil mi? Open Subtitles الثعلب الكبير ما زال في زنزانته .. أليس كذلك؟
    Hayati tehlikesi yok ama durumu hala kritik. Open Subtitles لقد خرج من مرحلة الخطر لكنه ما زال في وضع صحي حرج
    Ama hala zincirli. Open Subtitles لكنه لا زال في القيود ، لو كان ذلك يجيب سؤالك
    Gazetem bu röportajı gerçekten istiyor. hala 369 no'lu odada mı? Open Subtitles صحيفتي تحتاج لهذا اللقاء أما زال في غرفة 369؟
    Tanrım! Davranalım öyleyse. hala onları alt edebiliriz! Open Subtitles يا الهي , هيا , لا زال في امكاننا ان نسبقهم
    Billy hala kulübede mi? Open Subtitles هل بيلي ما زال في السقيفه؟ ؟ يبدو افضل مكان نضعه فيه
    Bay Ho hala bir toplantıda. Akşam yemeğine gelemeyeceğini söyledi. Open Subtitles السيد هاو ما زال في إجتماع يقول بأنه لن يستطيع الحضور للعشاء
    Görünüşe göre, borunun bir parçası hala adamın kafasındaymış. Open Subtitles على ما يبدو ، جزء من الإنبوب ما زال في رأس الرجل
    Sanırım finans bölümünden Bay Weiss'la görüşmelisiniz ama hala yemek molasında. Open Subtitles اعتقد أنك يجب ان تتحدث مع السيد فايس في الشؤون المالية والعمليات لكنه ما زال في وقت الغداء
    hala ameliyatta. Burada beklememi söylediler. Open Subtitles إنه ما زال في غرفة الجراحة لقد أخبروني أن انتظر هنا
    Carlton hala o arabanın içinde. - Suyun altında! Open Subtitles كارتون , لا زال في تلك السيارة تحت الماء
    Çavuş hala izinde, arıyoruz. Open Subtitles الرقيب ما زال في أجازة نحاول أن نعرف مكانه
    Hâlâ lider konumda ama adaylığı kapmak için yeterli değil. Open Subtitles ما زال في الصدارة لكن ليس بما يكفي للفوز بالترشيح
    1890'daki bir katliamdan ya da 150 yıl önceki bir dizi ihlâl edilmiş antlaşmadan baskın toplum olarak biz, kendimizi ne kadar uzak hissetsek de Hâlâ size şu soruyu sormalıyım; bugünün istatistikleri hakkında ne hissetmelisiniz? TED رغم أننا نود فصل مشاعرنا ذاتنا كمجتمع مهيمن عن مجزرة سنة 1890، أو عن سلسلة المعاهدات المبرمة منذ 150 سنة مضت، رغم ذلك، لا زال في جعبتي سؤال: كيف يجب لمشاعرنا أن تكون تجاه إحصائيات اليوم؟
    Şimdi, Lawrence bir ateist olduğunu düşünüyor, ama Hâlâ dini bir dünya görüşünün kölesi. TED الآن، يظن لورنس نفسه ملحد، لكنه لا زال في عبودية النظرة الدينية.
    Arabası yok. Bu da demek ki Hâlâ buralarda. Open Subtitles ليس لديه سيارة, مما يعني إنّه ما زال في هذا الحي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus