- Yo-ho-ho ve bir şişe deniz. - Bay Dodo! | Open Subtitles | يا للروعة، زجاجة في البحر سيد دودو، أرجوك |
Bazı insanlar karaciğerine iyi geldiğini düşündükleri için bundan günde bir şişe içiyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يشربون زجاجة في اليوم اعتقادا منهم انه جيد لكبدهم |
Ellerin titrerse falan kamyonda bir şişe var. | Open Subtitles | لدي زجاجة في العربة لربما يداك بدأتا بالإرتعاش. |
Ellerin titrerse falan kamyonda bir şişe var. | Open Subtitles | لدي زجاجة في العربة لربما يداك بدأتا بالإرتعاش. |
Param varsa, bir şişe satın alıp odama giderim. | Open Subtitles | عندما لا أكون مفلسة، عادةً ما أملك زجاجة في غرفتي... |
Öğle yemeği ile bir şişe içerim ve daha sonra öğleden sonraysa yan koltukta sızmış hâlde otururum. | Open Subtitles | ديك زجاجة في وقت الغداء، وبعد ذلك ... محرك يقلب الركود في مقعد الراكب في فترة ما بعد الظهر. |
Jose adına bir şişe seni barda bekliyor. | Open Subtitles | يوجد زجاجة في البار من أجلك |
Ben her gün bir şişe bitiriyorum. | Open Subtitles | أنا أنهي زجاجة في اليوم |
Belki bir şişe bırakmışlardır. | Open Subtitles | ربما تركوا زجاجة في الأعلى |
Annemin ilaç dolabında bir şişe buldum. | Open Subtitles | وجدت زجاجة في خزانة أدوية أمي |
Bir ara sana bir şişe getiririm. | Open Subtitles | سوف تحصل على زجاجة في وقت ما. |
Çekmecede bir şişe bırakmıştım. | Open Subtitles | شكرًا، تركتُ زجاجة في المكتب |
- Odamda bir şişe var. | Open Subtitles | -بالطّبع، لديّ زجاجة في غرفتي |