O da adamın karısını getirdi ve gözlerinin önünde karısının kolunu kırdı. | Open Subtitles | فقام بإحضار زوجة الرجل وكسر زراعها أمامهُ مباشرة |
Onun kolunu kırmadıysa, benimkini de kırmayacaktır. | Open Subtitles | وان لم يكسر ذلك زراعها,فلن ينكسر زراعى |
...Hawaii'de okyanus sularında sörf yaparken tam o sırada, aniden bir köpekbalığı kolunu ısırdı. | Open Subtitles | كانت مستلقية على لوح تزلجها... في محيط هاواي... و عندها، فجاءةْ قضم القرش زراعها. |
Fırlatmadan hemen sonra kolunu bırakıveriyor. | Open Subtitles | -هى تسقط زراعها مباشرتا ً بعد الرمية |