Gözlerin Mavi. Gözlüklerin varken fark etmedim. | Open Subtitles | لديك عينان زرقاوتان لم ألاحظ ذلك بسبب نظّارتك |
Neden bana benzediğini düşündüklerini anlayabiliyorum, çünkü ikimizin de gözleri Mavi ve küçük düğme burunluyuz, ama sen; herhalde uzun ayak parmaklarınızdandır. | Open Subtitles | حسناً, أفهم لماذا هم يعتقدون أنه يشبهني.. لأنه كلانا لدينا عينان زرقاوتان ولدينا أنف صغير.. لكن أنتِ, من المحتمل أنها أنامل الأصابع |
Carl, gözlerinin hala eskisi kadar Mavi olup olmadığını görmek istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يرى هل لا زالت عيناه زرقاوتان كالماضي |
Anne, gözlerin masmavi gözüküyor. | Open Subtitles | آن) عيناكِ تبدوان) زرقاوتان للغاية |
Gözlerin masmavi. | Open Subtitles | -لديك... عينان زرقاوتان . |
Hatta neredeyse çok maviler, değil mi? | Open Subtitles | إنهما تقريباً زرقاوتان جداً، ألا تظنين؟ |
- Gözlerin gerçkten maviler. | Open Subtitles | -إنّ عيناكِ فعلاً زرقاوتان |
Gözlerin Mavi. Terleme sorunun da yoktur sanırım. | Open Subtitles | ،ولديكَ عينانِ زرقاوتان أعتقد بأنّك لا تعاني من أي مشاكل مع اللعاب |
"Ona Mavi göz ve dalgalı sarı saçlar verdi. | Open Subtitles | لقد أعطاها عينان زرقاوتان و شعر أشقر مموج |
Andrew Taffert, 2003 doğumlu 1.40 boyunda, kısa sarı saçlı, Mavi gözlü turuncu bir kazak ve kareli pijama pantolonu giyiyior. | Open Subtitles | آندرو تافرت,ولد عام 2003 طوله 4 أقدام,7 إنشات شعر أشقر قصير,عيناه زرقاوتان و يرتدي كنزة برتقالية و بنطالا بشكل مربعات |
Saçsız, kocaman Mavi gözlü, beyaz bir çocuk. | Open Subtitles | فتى ابيض, بدون شعر, عينان زرقاوتان كبيرتان |
- Sarışın, Mavi gözlüler.. | Open Subtitles | ـ هُراء ـ شقراوتان ، لديهم عينان زرقاوتان |
- Mavi bir elbisesi vardı. Kocaman Mavi gözler. | Open Subtitles | عينان زرقاوتان كبيرتان كانت تحدق بي طوال الوقت |