Fakat bir kızgınlık anında sınıf arkadaşlarından birini yaralayabilir. | Open Subtitles | لكن في أي لحظة غضب، ربما يؤذي أحد زملائه في الفصل. |
Senatoda onu destekleyen arkadaşlarından bahsetmiyorum bile! | Open Subtitles | حتى لو لم يكن حالياً مفضلاً من قبل زملائه في مجلس الشيوخ |
Departmanında iş arkadaşlarından korktuğu için saldırıya uğraması hakkında yalan söyleyen bir var. | Open Subtitles | هناك شخص في قسمكِ مستعد للكذب بشأن كونه سُرق لأنه خائف من زملائه في العمل. |
Kang Efendi en önemli yöneticisi Qiu'yu loncadaki meslektaşlarının önünde cezalandırmıştı. | Open Subtitles | عاقب السيد كانغ اكثر المدراء قيمة عنده المدير تشيو أمام اعين زملائه في النقابة |
Ben de Marco Diaz'ın annesinin, kardeşinin tüm ailesinin ve emniyet camiasındaki meslektaşlarının acısını yürekten paylaşıyorum. | Open Subtitles | وأنا أتعاطف مع والدة (ماركو دياز) وشقيقه وعائلته برمّتها وجميع زملائه في سلك الشرطة |
Takım arkadaşlarından hiçbiri zavallı çocuğun doğumgünü partisine gelmemiş. | Open Subtitles | لم يأتي اي أحد من زملائه في الفريق إلى حفلته |
O zaman neden takım arkadaşlarından hiçbiri onun doğum gününe gelmemiş? | Open Subtitles | إذاً, لم لم يذهب أي أحد من زملائه في الفريق إلى حفلته؟ |
Belki iş arkadaşlarından biri bunu pek kaldıramadı. | Open Subtitles | ربما واحدا ًمن زملائه في العمل مر بوقت عصيب مع ذلك |
Şimdi de iş arkadaşlarından birisi ölü bulundu. O da süpheli bir şekilde firarda. | Open Subtitles | الان واحد من زملائه في العمل وجُد ميتا ً, و هو مفقود بشكل مثير للريبة |
Sana takım arkadaşlarından bahsettiğimi bilmiyor. | Open Subtitles | -انه لا يعرف اني أخبرتكِ عن زملائه في الفريق |