Silahı kafasına dayayıp, tetiği çekmesinin sebebi köpek miydi, yoksa ben mi? | Open Subtitles | هل كان انا السبب ام الكلب في ضغطها على زناد المسدس ؟ |
Hiç sanmıyorum. Silahının tetiği bile yok. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك، لا يوجد حتى زناد بهذا الشيء. |
Yavaşça tetiği çekiyorsun ve önden ok fışkırıyor. | Open Subtitles | و سحب زناد بشكل خفيف و مستقر و الضربة تأتي من الأمام |
Silah şematikleri, nükleer tetikleyici dizaynları. Hepsi de aynı kişiden. | Open Subtitles | تخطيط أسلحة، تصميم زناد للأسلحة النووية، كلها من نفس الشخص. |
Elleri tetiğe çok kolay gidiyordu. | Open Subtitles | أذ سرعان ما كانت أصابعهم تضغط زناد البنادق |
Bekleyin, bombanın sese duyarlı bir tetikleyicisi var ve müziğe bağlı durumda. | Open Subtitles | إنتظروا يا رفاق، يبدو وكأنه زناد صوتي ربّما يكون مُرتبطاً بالحفلة الموسيقيّة. |
O tetiğin çekmek başına bir sürü dert açar. Bu hayatının tamamen değiştirir. | Open Subtitles | إنها مسئولية كبيرة عندما تسحبي زناد المسدس |
Çanakotunu tetiğine basar ve milisaniyeler içinde tuzak kapısı açılır ve iribaş içeri çekilir. | TED | تصعد الشرغوف على زناد هذا النبات، وفي بضع ميلي ثانية، يُفتح باب المصيدة فجأةً ويسحبها إلى الداخل. |
Şimdi, parlayıcılar arabanın altına yerleştirilmiş ve ateşleyici hız göstergesine bağlıymış. | Open Subtitles | المتفجرات كانت تحت السيارة مع زناد موصول بالمقود |
Aksi halde tetiği kendi çekmek isterdi. | Open Subtitles | وإلا، لكان قام بضغط زناد شريحةُ قتلكِ، بنفسه |
Sana sorum tetiği çektiğinde nasıl bir histi? | Open Subtitles | سؤالي هو عندما سحبتي زناد البندقيّة , كيف كان شعورك ؟ |
Ama tetiği tutukluk yaptı ve komşum onu öldürdü. | Open Subtitles | لكن انحشر زناد مسدسه فقتله جارى |
tetiği çekmek için kendine saygı ve cesaretin olmalı. | Open Subtitles | يَأْخذُ إحترامَ ذات وشجاعةَ لسَحْب a زناد. |
Yaklaş ve tetiği çek. | Open Subtitles | وإقترب .. ثم إسحب زناد المدفعية |
Onda tetiği çekecek cesaretin olduğunu hiç sanmıyorum söylediklerimi dinliyor musun? | Open Subtitles | لا أظنه يملك شجاعة لضغط زناد - هل تسمع ما أقوله ؟ |
Kısa olduğundan tetiği hızlıdır. | Open Subtitles | إنها قصيرة لذا لديها سحب زناد سريع |
- Bir sorun mu var? - tetikleyici müdahale korumalı. | Open Subtitles | -هل هناك مشكلة لقد كان هناك زناد احتياطى |
Çantanın içinde bomba varsa, tetikleyici mekanizmaya ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | إذا كان هناك قنبلة في تلك الحقيبة... انه سوف تحتاج آلية زناد. |
Ama tetikleyici bir şey görünce anlarım. | Open Subtitles | لَكنِّي أَعْرفُ a زناد معاودةِ عندما أَرى واحد. |
O yüzden, neden tetiğe asılmıyorsun? | Open Subtitles | اذن لماذا لا تضغط فقط علي زناد بندقيتك؟ |
Biliyorsun tetiğe basmak, gitar çalmaktan daha kolaydır. | Open Subtitles | ...أتعرفين الضغ على زناد أهون من العزف على الغيتار |
İşte ceketin tetikleyicisi. Çıkarırsam havaya uçacak. | Open Subtitles | هناك زناد على هذه الحافة ستنفجر اذا انتزعناه |
Arkadaşın çok hassas basınçlı tetiğin üzerinde oturuyor. | Open Subtitles | صديقك يجلس على زناد ضغط حساس للغاية. |
Yerdeki insan eti parçalarının her birinin gözünün içine baktığına emin olduktan sonra 357'lik Magnumun tetiğine bastı. | Open Subtitles | لقد تأكدت من أن كل واحد من اولئك القذارة البشرية ينظر الي عينيها قبل ان تضغط زناد مسدس "بلاتنيوم357" |
Bilgisayarlı bir ateşleyici. | Open Subtitles | زناد بالكمبيوتر |