Aslında insan formundaki yardımsever bir beyaz yılan ruhu olduğundan, evlilikleri zaten burnunu sokan keşişler tarafından saldırıya uğramıştı. | TED | فقد كانت، في الواقع، روح أفعى بيضاء محبة للخير، بهيئة إنسان، نجا زواجهما من هجمات الرهبان المتطفلين. |
evlilikleri uzun sürmedi ve Gilda hayatının çoğunu Amerika'da geçirdi. | Open Subtitles | زواجهما لم يستمر طويلاً وقد عاشت غيلدا معظم حياتها في الولايات المتحدة |
Birçok insan evliliklerinin daima aynı tarzda mutlu bir evlilik olarak sürdüğüne inanır. | Open Subtitles | الأغلبية أعتقدوا أن زواجهما كان زواج مثالياً سعيداً |
Siz Evliliklerini bozdunuz ve alelacele en değerli varlıklarını sattınız. | Open Subtitles | انتما حطمتما زواجهما وبعتما بسرعة الاصول الاكثر قيمة بالنسبه اليهما |
Bu sadece evliliklerinin bittiğini kabullenmek istemeyen başka bir İrlandalı Katolik çift. | Open Subtitles | هذا مجرّد ثنائي إيرلندي كاثوليكي يأبى الإعتراف للعالم بأن زواجهما قد انتهى |
Anne ve babamızın evliliği tehlikede ve evliliklerinin parçalanmaması için evlilik terapisine gitmeliler. | Open Subtitles | أمي وأبي زواجهما في خطر وعليهما حل مشاكلهما بالعلاج كيلا ينهار الزواج |
evlilikleri uzun sürmedi ve Gilda hayatının çoğunu Amerika'da geçirdi. | Open Subtitles | زواجهما لم يستمر طويلاً وقد عاشت غيلدا معظم حياتها في الولايات المتحدة |
Monica, onu çalmış falan değilim. evlilikleri çoktan bitmiş. | Open Subtitles | فهو لا يريد البقاء مع زوجته زواجهما لن يدوم طويلا |
Beyaz Saray'ın korunması onlara bağlı. evlilikleri her şeyden daha kuvvetli. | Open Subtitles | أستبعدهم و عزلهم الأبيض البيت شيء أي من أقوي زواجهما |
Bana sorarsan, evlilik fazla sürmeyecek. | Open Subtitles | ولو طلبت رأيى, فان زواجهما لن يصمد طويلا |
Acaba 50. evlilik yıldönümlerinde de dans eder miyiz? | Open Subtitles | اتعتقدي اننا سنرقص في عيد زواجهما الخمسين؟ |
Sizinkilerin evlilik yeminine yardım etmek zorunda olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكدة أن عليك مساعدة أبويك بنذور زواجهما |
Amanda ve Eden Evliliklerini kurtarmak için son çaba olarak Dr. Gottman'ı ziyaret edecekler. | Open Subtitles | سيزور ماندي و إيدن دكتور جوتمان في محاولة وقائية أخيرة للحفاظ على زواجهما |
Evliliklerini birbirlerine yüzük takarak kesinleştirdiler. | Open Subtitles | واعلنا زواجهما باعطاء الخواتم لبعضهما البعض |
Geri planda kalmalı ve evliliklerinin bitmesine izin mi vermeliyim? | Open Subtitles | فقط أتراجع للوراء و أسمح لهما بإلقاء زواجهما بعيداً ؟ |
Tanıştığım pörsümüş tatlı çift 50 yıllık evliliklerinin anahtarının resimli hatırat olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | الزوجين الذين قابلتهما قالا إن تلك الهواية كانت السبب لدوام زواجهما لخمسين عاماً |
Onların evliliği batağa sürükleniyor diye biz de aynısını yapacak değiliz. | Open Subtitles | كما ترين ان زواجهما سينهار لا تجعلينا مثلهم |
bir yada iki yıldan daha az evli kalmış çiftlerin cinayet ve intiharı. | Open Subtitles | للقتل ثم الانتحار بين زوجين عمر زواجهما أكثر من سنة وأقل من سنتين |
Bunlar babamın ailesi, Evlendikten hemen sonra çekilmiş. | Open Subtitles | هذه صورة لوالدي أبي بعد زواجهما مباشرة |
Yaptığım araştırmaya göre de evlendikleri yılki bir numara olan şarkı | Open Subtitles | وكنت أقوم ببعض الأبحاث, واتضح أن أفضل أغنية لسنة زواجهما كانت |
düğün resimlerine bakarsan, gülümsediklerini göreceksin. | Open Subtitles | إذا اطلعت على صور زواجهما إنهما يبتسمان حقيقة |
Şimdi hesapta sağlam olan evliliklerinde sorun olduğu için sen de endişelenmeye başladın. | Open Subtitles | الآن أن زواجهما يفترض الصلبة في ورطة تبدأ في التساؤل. |
50 yıldır evlilerdi. | Open Subtitles | استمر زواجهما 50 سنة. |
Sizinkilerin evlenmeden önce başlarına gelen hikaye. | Open Subtitles | -أي قصة؟ القصة التي حول والديكِ قبل زواجهما أعني ، هذا كان مضحكاً جداً |
- Düğünlerinde bana teşekkür ederler artık. | Open Subtitles | حسناً سيشكراني في زواجهما التالي |