"زوجةً" - Traduction Arabe en Turc

• eş
• karın
• karım
• karısı
• eşi
• eşin

Sadakatsiz bir eş olsaydı, neden Arnold'da son versin ilişkisine?
الأحباء الآخرون. إذا هي كَانتْ زوجةً غير مخلصةَ، لماذا يَتوقّفُ في آرنولد؟

Özür dilemesi gereken kişi benim. Kötü bir eş gibi davrandım. Hayır, hayır, hayır!
..توقف ، انا التي يجب ان تعتذر ..كُنتُ زوجةً سيئه

Vincent, bu kadını hastalıkta ve sağlıkta ölüm sizi ayırana dek Tanrı'nın huzurunda birlikte yaşamak için karın olarak kabul ediyor musun?
فينست , هل تقبل بأن تكون هذه المرأة زوجةً لك في المرض و في الصحة لتعيشوا بأمر الله

karım annemle birlikte kalırken, sırf İngilizler gözü dönmüş bir meczup olduğumu düşündüğü için seninle burada kalmam yazılmış kaderimde.
وقدَري هو أن يكون لدي زوجةً تعيش مع والدتي بينما أنام هنا معكم بسبب أن الإنجليز يظنون أنني مجنون يهذي

Senatör karısı olmanın ayrıcalıklardan vazgeçmek istediğine emin misin?
هل أنتِ متأكدّة بأنّك ستتخلّين عن الإكراميّأت لتكوني زوجةً للسيناتور؟

Asker eşi olmanı isterken, ben de bunları hissediyorum.
أشعر بالأمر نفسه تجاه الطلب منك أن تكوني زوجةً طبيعية

William Masters, Virginia Johnson'ı eşin olarak kabul ediyor musun?
وليام ماسترز، هل تقبل هذه المرأة، فيرجينيا جونسون، زوجةً لك؟

Beni olduğum yerde bırakmalıydın. Mutlu ve sadık bir eş olduğum yerde.
كان عليك تركِ كما كُنت زوجةً سعيدة ومخلصة

Ve huzur, kaderinizdeki rolleri oynamaya razı olduğunuz zaman gelecek... kendini adamış bir anne, sadık bir eş, merhametli bir lider.
والسلام سيأتي عندما تُعانيقين الأدوار التى قُدِّر لكي أن تلعبيها.. أمُاً مُخلِصة، زوجةً وَفيّة، قائِدَةً رحيمة.

Yanıma oturup iyi bir eş ve iyi bir anne... olmayı öğreneceksin.
ستجلسين معي لتتعلميّ كيف تكونين زوجةً صالحة و والدةً حنّونة

Okulu bırakıp bir eş olmamla ilgili söyledikleri.
بل عدم ذهابي إلى المدرسة وأن أصبح زوجةً.

Sen mükemmel bir eş ve mükemmel bir annesin.
انتِ زوجةً رائعه .. وأمٌ رائعه

Ve ben öyle bir koca olmanı istemedim ve ben de öyle mükemmel bir eş değildim.
و لا اريد هذا النوع من الأزواج ...و سأُكون حقيره إن كنتُ زوجةً من هذا النوع

Bir karın, bir de çocuğun vardı, sabıka kaydın yoktu.
كان لديكَ زوجةً وطفلًا، وليس لديكَ سجلّا إجراميًّا.

Sadece bana bir şans ver. Senin karın olabilirim.
فقط اعطني الفرصة سأكون زوجةً لك

Gabriel Edward Martin, bu kadını evlilik bağıyla yaşayacağın karın olarak kabul ediyor musun?
جابرييل إدوارد مارتن هل تقبل هذه المرأة لتكون زوجةً لك... ...لتعيشا معاً بميثاق الزواج؟

Bana bir çocuk verebilirsin, karım olarak yaşarsın.
يمكنك أن تحبلي لي في جنين، وتعيشي زوجةً لي.

Kızınızın karım olmasını istiyorum.
في يومٍ ما، أودُّ أن أحسبها زوجةً لي

Sizi karısı yapmak için yeterince şey biliyor.
إنه يعرف ما يكفي لجعله مستعدًا لإتخاذكِ زوجةً له.

İçimdenşunusöylemekgeçti: "Bensiz yaşamana hiç gerek yok." Blanche Ingram onun karısı olabilirdi.
كان بودّي أن أقول له أنك لن تكون بحاجة لي أبداً فحالما (لانش انغرام ) تصبح زوجةً لك

Eğer bu kitap bir eşi ya da bir sevgiliyi suistimal olan bir ilişkiden kaçmaya yöneltirse yaşadığım utançlara katlanmak, küçük bir bedel olacaktır.
لو كان هذا الكتاب سيلهم زوجةً.. أو حبيبةً.. عن الهرب من علاقة مؤذيه..

Ancak bir ay kadar önce bunun hakkında konuşmuştuk ve aileye bir eşin daha katılması konusunda hepimiz hemfikirdik.
لكن لقد تحدثنا بشأن ذلك منذ شهراً والجميع كان موافقاً قد حان الوقت حتى نُضيف زوجةً آخرى للعائلة