Sicilya mafyası üyelerine açılan davaya bakan yargıç karısı ve üç koruması öldü. | Open Subtitles | لقد قتل الحاكم الذي يقاضي المافيا الصقلية, و زوجته و ثلاث حراس شخصيين |
Banka soygununda karısı ve çocuğu öldürülen adam değil misiniz siz? | Open Subtitles | ألستَ الرجل الذي قُتِلتْ زوجته و ابنه خلال سطو على البنك؟ |
Ardında sağlam miktarda ölü bırakmış karısı ve çocuğu da dâhil. | Open Subtitles | لقد غادر تاركاً خلفه بعض الجثث بما فيهم زوجته و أبنته |
Böylece Lou karısını ve çocuklarını terk etti ve Tina'ya taşındı. | Open Subtitles | إذا ، لو يترك زوجته و أولاده و ينتقل برفقة تينا |
- karısını ve kızını koruyacağına inandı | Open Subtitles | ولقد وثق بك للايصال الى بر الامان كلا من زوجته و ابنته |
Bobby Lupo, 18. Cadde'de vurulmuş. karısının ve çocuklarının önünde. | Open Subtitles | بوبي لوبس, أطلق عليه في شارع 18 أمام زوجته و أولاده |
O sevgili eşi ve iki küçük çocuğu tarafından sevilen bir adamdı. | Open Subtitles | لقد كان رجلا محبوبا من قبل زوجته و محبوبا من قبل طفليه الاثنين |
Çar, karısı ve çocukları hapsedildiler ve sonra 1918'de vuruldular. | Open Subtitles | و لكن القيصر و زوجته و أولاده تم سجنهم ثم إعدامهم في عام 1918 |
Musa karısı ve çocuğunu aldı ve Mısır diyarına döndü. | Open Subtitles | و موسى أخذ زوجته و إبنه و عاد إلى أرض مصر |
Musa, karısı ve çocuğunu aldı ve Mısır diyarına döndü. | Open Subtitles | و موسى أخذ زوجته و إبنه و عاد إلى أرض مصر |
karısı ve kızıyla sarayda asilzade gibi yaşıyordu. | Open Subtitles | لقد عاش مثل الملوك في القصر مع زوجته و اٍبنته |
3 gün sonra muhasebeci, karısı ve çocuğunu vücutlarındaki tüm kıllar tıraşlanmış elleri ve ayakları iple bağlanmış ve çıplak bir şekilde evlerinde buldular. | Open Subtitles | وجدو المحاسب و زوجته و طفله عرايا و مقيدين في منزلهم كانت اأيديهم و أرجلهم مقيدة |
Bu kardeşi, bu karısı ve kazada ölen oğulları. | Open Subtitles | هذا الأخ .. زوجته و إبنهم الذين ماتوا في حطام القارب الغارق |
Patronun, karısı ve makinist iyidir umarım. | Open Subtitles | اتمنى انهم بخير رئيسك و زوجته و سائق القطار الطيب |
sorun değil evlat bay Brenner'a karısını ve çocuklarını düşünmesi için bir şans verelim. | Open Subtitles | لندع فرصه للمستر برينر ليفكر فى زوجته و ابناؤه |
karısını ve kayın validesini, bir okul yemeğinde et bıçağıyla öldürmüş. | Open Subtitles | قتل زوجته و امها في حفلة عشاء الكلية بسكين طعام |
karısını ve kayın validesini, bir okul yemeğinde et bıçağıyla öldürmüş. | Open Subtitles | قتل زوجته و امها في حفلة عشاء الكلية بسكين طعام |
karısının ve yeni doğmuş bebeğinin bir gemi seyahatinde ortadan kaybolduğunu rapor etmiş. | Open Subtitles | انه ملىء تقرير يقول ان زوجته و طفلتها حديثة الولادة فقدوا فى رحلة خارج البلاد. |
Onun masasında, karısının ve çocuklarının fotoğrafının karşısında otururken hem de! | Open Subtitles | بينما تجلس على مكتبه وامام صورة زوجته و اولاده |
Buraya eşi ve iki kızıyla geldi, yaşları 8 ve 10'du. | Open Subtitles | جاء مع زوجته و بنتيه الصغيرتين 8 و 10 سنوات |
Birisinin Karısına ve çocuklarına da dikkat etmesi lazım. | Open Subtitles | حسنا ، هل هناك من يهمل زوجته و أطفاله أيضا؟ |
Bu güzel çünkü kızı ve karısı için bir yeri var. | Open Subtitles | و هذا رائع , لأنه يستطيع أن يشتري منزلاً من أجل زوجته و ابنته |
Rittenhouse Meydanı'nda yaşıyor karısıyla ve iki küçük oğluyla. | Open Subtitles | انه يعيش في ساحة ريتنهاوس مع زوجته و ابنيه الصغيران |
Kardeşin seni kurtarmak isterken kızı ve karısını yüzüstü bırakıp kendi geleceğini heba edecek. | Open Subtitles | و شقيقكِ، سيبتعد عن زوجته و ابنته، سيتخلّى عن مستقبله في محاولة إنقاذك. |
Bu durumda, hem onu yavaş ve ızdıraplı bir ölümden kurtaran hem de karısından ve sevgilisinden intikamını alacağı bir plan hazırladı. | Open Subtitles | لذا وضع خطة التي لن تجعله ينتقم فقط من زوجته و عشيقها |