Yanımda beni seven, benimle dalga geçmeyen ya da üvey babam gibi futbol kulübüne yazılmamı istemeyen birinin olması harika. | Open Subtitles | من الجميل أن يكون أحد ما تحبة قريب منك لا يجعل منك إضحوكة أو اخبارك عن الكرة مثل زوج أمي |
üvey babam gerçek babamsa bu onu senin de gerçek baban yapar. | Open Subtitles | ,اذا كان زوج أمي هو والدي الحقيقي هذا يجعل والدك الحقيقي أيضا |
Kendisi üvey babam olur ve annem onun soyadını aldı. | Open Subtitles | أنه في الواقع أسم زوج أمي وأمي أخذت اللقب منه. |
- Ben senin yaşındayken yaz tatilimi, elimde bir hortum, Üvey babamın kamyona yüklediği muzlara dadanan tarantulaları temizleyerek geçirirdim. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك، قضيت الصيف بأكمله أمنح العناكب الموز.. في مؤخرة شاحنة زوج أمي. |
19 yaşımdayken, Üvey babamın arkadaşları ona tecavüz etti. | Open Subtitles | عندما كنت في التاسعة عشرة اغتصبت من قبل أحد أصدقاء زوج أمي |
üvey babamı öldürdü. Bana söyledi, onu öldürdü! | Open Subtitles | لقد قتلت زوج أمي قالت لي ذلك في وجهي, قالت انها قتلته |
Üveybabam hindiyi vurdu da öyle kurtuldum. | Open Subtitles | زوج أمي توجب عليه إرداء ذاك الديك اللعين، جديًا |
İkinci eşimi, Üvey babamla bastım biliyor musun? | Open Subtitles | أمسكتُ بزوجتي الثانية تضاجع زوج أمي حسنٌ؟ |
üvey babamdan beri aileden sayılmaz. | Open Subtitles | فهو زوج أمي .. ومن الناحية النظرية لا يعد من أسرتي |
..eğer ben bir piç isem, benim annemin kocası değilsin! | Open Subtitles | إذا كنت لقيط فهذا يعني بأنك لست زوج أمي |
Neden derseniz,üvey babam beni yetiştirme işini devralmaya karar verdi | Open Subtitles | وهذا بسبب أن زوج أمي قرر أن يعتني بتربيتي |
üvey babam bunu öğrendi ve onunla da yatmamı istedi, yoksa anneme anlatacağını söyledi. | Open Subtitles | زوج أمي إكتشف ذلك قال إنه سيخبر أمي إلا إذا نمت معه, أيضاً |
Hem de nasıl. Bizim saçları yapmak zordur adamım. Beyaz üvey babam kız kardeşimin saçlarını keserdi | Open Subtitles | بكل تأكيد , فمن الصعب حلاقة الشعر الخشن لطالما فشل زوج أمي عند حلاقته لشعر اختي |
Evet ve üvey babam Miami'den döndüğünde ona da söyleyeceğim. | Open Subtitles | نعم, وعندما سيعود زوج أمي من ميامي سأخبره أيضا |
üvey babam nükleer savaş ihtimalini oldukça ciddiye alıyordu. | Open Subtitles | لقد رأى زوج أمي إحتمالية حدوث حرب نووية بشكل جاد |
Sanki hayatım yeterince korkunç değilmiş gibi gerçek babamın ölü üvey babam olduğu ortaya çıkacak. | Open Subtitles | وكأن حياتي ليست تعيسة بما فيه الكفاية لقد اتضح بأن والدي الحقيقي قد يكون زوج أمي الميت |
Üvey babamın süresi dolmak üzere olan milyonlarca bedava mili varmış puanlar yanmandan bize uçak bileti aldı. | Open Subtitles | أتضح أن زوج أمي لديه تذاكر كثيرة وكانت على وشك الانتهاء لذا أعطاها لنا |
Üvey babamın, burada yazılı bir öyküyü birine anlattığını duymuştum. | Open Subtitles | سمعت زوج أمي يحكي بأن هذه القصة كتبت هنا |
19 yaşımdayken, Üvey babamın arkadaşları ona tecavüz etti. | Open Subtitles | عندما كنت في التاسعة عشرة اغتصبت من قبل أحد أصدقاء زوج أمي |
- üvey babamı annemi aldatırken gördüm. | Open Subtitles | لقد قبضت على زوج أمي وهو يخون أمي |
Oh, evet, Texas Del Rio'dayım sanki. Üveybabam'la hindi avlıyorduk. | Open Subtitles | أجل، كُنت في "ديل ريو، تكساس" أصيد الديك الرومي رفقة زوج أمي |
Üvey babamla olayınız nedir? | Open Subtitles | ما هو التعامل بينك وبين زوج أمي ؟ |
Birkaç herifle yatmıştım ama bu sadece üvey babamdan uzaklaşabilmem içindi. | Open Subtitles | نمت مع بعض الرجال و لكن هذا فقط لكي أبتعد عن زوج أمي |
annemin kocası benim babam değil, kimdir o zaman? | Open Subtitles | إذا كان زوج أمي ليس أبي فمن هو ؟ |
Annem beni almaya geldiğinde yanındaki kişi üvey babamdı. | Open Subtitles | عندما اخذتني أمي من ملجأ الأيتام زوج أمي الذي اتى معها |