2 nolu iskeleye bir tekne ve bir mavna yanaşıyor. | Open Subtitles | هناك قارب صيد و زورق 2 قادمان إلى الرصيف رقم |
Müthiş Viking yelkenlisinin kökenleri mütevazı ahşap kano veya kütük teknesine dayanır. | TED | تعود أصول سفن الفايكينغ الضّخمة الطويلة إلى زورق الكانو الصغير، أو قارب الجذع الشجري. |
Bir de kaçamak yaptığı bir teknesi. Ne zaman istersem kullanabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | و فيها حجرة لتخزين المحاصيل و زورق صغير و قال لي أنه يمكنني أستخدامه في أي وقت أريده |
Bu küçük sandal, bu kadar uzağa gitmek için uygun değil. | Open Subtitles | زورق تجديف ضئيل كهذا ليس مصمماً فعلاً لمياه مفتوحة كهذه. |
Daha sonra da bir kayık bulup, balıkçı erzakıyla diğer tarafa İsviçre'ye nehrin güneyine doğru, yol alacağız. | Open Subtitles | نسرق زورق ونحصل على بعض ادوات الصيد ونتجه جنوبا عبر البحيره الى ان نصل الجانب الاخر من النمسا |
Bu seferi planladığınızda, bir gemi rölyefi hazırladın mı, aramaya gelsinler diye? | Open Subtitles | عندما خططت لهذا على عُجالة، هل أعددت زورق إنقاذ ليأتي ويبحث عنا |
Benim 40. yaş günümde Rus Nehri'ne bir kanoyla açılıp mantar kızartmıştık. | Open Subtitles | في عيد ميلادي الأربعين، قمنا بتناول الفطر داخل زورق في النهر الروسي. |
Ruhum büyülü bir tekne tıpkı uyuyarak yüzen bir kuğu. | Open Subtitles | كما ريتشارد بيرتون نفسي زورق السحر، الذي، مثل بجعة النوم، |
Ruhum büyülü bir tekne, tıpkı uyuyarak yüzen bir kuğu. | Open Subtitles | كما آلان بينيت نفسي زورق السحر، الذي، مثل بجعة النوم، |
Kimliği belirsiz sivil bir tekne yarım mil mesafede hızla yaklaşıyor. | Open Subtitles | لدينا زورق مدني مجهول الهوية على بعد نصف ميل، ويقترب بسرعة |
Bir kano dolusu kürkü var gibi, baba. | Open Subtitles | يبدو وكأنّه حصل على زورق كـامل من الفراء |
Planımız; pistte rehberimiz ile buluşmak, kano ile nehrin yukarısına geçmek ve oradan da helikopter ile Roraima Dağı'nın zirvesine uçmak. | Open Subtitles | الخطة هي أن نلتقي مرشدَنا في مهبط الطائرات، لنذهبَ في زورق إلى مصبّ النهر، على أمل الوصول لقمة جبل "رورايما" بالمروحية. |
Size nehir teknesi şeyini yapmalıyız demiştim, dostum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنّه كان علينا القيام بأمر زورق النهر، يارجل. |
tekne bulacağım, yüksek olasılıkla balıkçı teknesi. - Buraya gelmeleri için rüşvet vereceğim. | Open Subtitles | أجد زورقًا، زورق صيد غالبًا، وأدفع له للإبحار إلى هنا. |
Gölde sandal turu, sonrasında da hep hayalini kurduğun parti. | Open Subtitles | زورق على بحيرة ثم الحفلة التى أردتها دوماً |
Normal boyda bir kayık, alabora olmadan onu taşıyabilir mi? | Open Subtitles | هل بإمكان زورق التجديف ذو الحجم المتوسط أن يحويها بدون إنقلاب ؟ |
Erkek olarak görevimiz. Sen gemi kaptanı olarak git, ben de salon kızı. | Open Subtitles | الآن، أذهب كقائد زورق وأنا سأكون فتاه الصاله |
Gerçekten 12 yaşında bir çocuğun küçük bir kanoyla bu kadar yolu gelebileceğine inanıyor musunuz? | Open Subtitles | أتظن أن صبياً في الـ12 من عمره يستطيع قطع هذه المسافة في زورق صغير؟ |
Bir bot ya da bir uçak veya 1940'larda kaybolmuş bir şey bulacağız. | Open Subtitles | سيقودنا إلى طائرة أو زورق أو شيء ما و الذي أختفى في العام 1940 |
Çoğu çocuk 12 yaşına gelmeden önce kanoya binmekten veya yıldızlı bir gökyüzünde kamp yapmaktan daha fazla kez Disney Dünyası'na gidecek. | TED | في السابق معظم اطفال سن 12 قد قاموا بزيارة عالم دزني أكثر بكثير من ركوبهم زورق أو التخييم تحت سماء مليئة بالنجوم. |
Boş verin! Devriye botu geliyor. | Open Subtitles | إنسوا الأمر , زورق الدورية قادم. |
- Hoşgeldiniz. - Ne temiz römorkör. | Open Subtitles | مرحباً بكم على متن السفينة ياله من زورق جميل |
Hintli bir rehberle kayığa bindi. Telefon yok, hiçbirşey yok. | Open Subtitles | هو فقط، مرشد هندي و زورق لا هواتف، لا شيء |
Adadan ayrılamayız. Doğu kıyısında bir Argus tedarik gemisi var. | Open Subtitles | ثمة زورق إمدادات على ساحل الجزيرة الشرقيّ. |
Benim bir botum var. İki kişilik. | Open Subtitles | عندى زورق تجديف بمقعدين |