"زيّك" - Traduction Arabe en Turc

• üniformanı
• Kostümünü
• üniforman
• Kıyafetini
• üniforma
• kostümün
• Kostümünün
• Kıyafetine

üniformanı geri istiyormuş gibi yapsan iyi olur, angut.
عليك أن تتظاهر بأنك تريد استعادة زيّك ايها الأخرق

Artık burada çalışmanı istemiyorum! Çıkar üniformanı.
لا أريدك أن تعمل هنا بعد الآن إخلع زيّك الرسمي

Git, Kostümünü giy.
أذهبي وارتدي زيّك

Genç polis ne kadar baksam da üniforman başkasının gibi duruyor.
أنت أيها الشاب شرطي لا تهتمي سأدلك عليها يبدو زيّك الرسمي لشخص غيرك

Kıyafetini kim seçti?
ولكن أنظر ، يَجِبُ أَنْ انتهي من حياكة زيّك.

Senin üniforma hâlâ aynı. Maske hariç, o yeni.
زيّك ما زال كما كان في السابق، إلاّ أنّ القناع جديد.

öncelikle,o bir tayt, küloylu çorap değil, ve kostümün bir parçası.
هذا فيزون ، وليس بنطال داخلي ضيق وهو جزء من زيّك

Kostümünün eksik parçasini farkettigin zaman.
ذلك عندما أدركت أنّك فقدت جزءاً من زيّك.

- Kıyafetine bayıldım.
حسن. أعجبني زيّك.

Eğer bana kalacak olsa o lanet üniformanı sikişmiş hayatın boyunca giydirirdim.
لو كنا سنفعل هذا بطريقتي لجعلتك تلبس زيّك الدموي هذا لبقية حياتك الحقيرة

Ofis envanteri çıkarıyorum da, üniformanı almam gerek.
أعمل جردة في المكتب وأحتاج زيّك الرسمي

üniformanı astım, umarım kızmazsın.
لقد علقت زيّك,آمل ان لا يزعجك هذا

Max, kapıdan çıktığından beri eve geri dönmedin ben de üniformanı getirdim.
يا (مـاكـس)، لم تأتي للمنزل بعدما خرجت بسرعة، لذا جلبتُ زيّك الرّسمي.

Neden üniformanı çıkarıyorsun?
لمَ نزعت زيّك العسكري ؟

- Kostümünü değiştirmeni istiyorum.
-أريدك أن تغيرين زيّك

Kostümünü giy.
إرتدي زيّك.

Kostümünü unutma.
لا تنسَ زيّك

Benim meşhur yatılı öğrencim, üniforman şimdi tamamlandı.
تلميذي النجيب, زيّك الآن مكتمل.

Bu senin dolabın. üniforman içinde.
هذه الخزانة، زيّك الموحد داخلها

üniforman var.
لديك زيّك الرسميّ.

Darnell, sen niye okul Kıyafetini giymedin?
(دارنيل) ، لما لم تلبس زيّك المدرسي؟

Kıyafetini görelim.
دعنا نرى زيّك. -

üniforma giymeyi bile bilmiyorsun!
حتى أنك لا تعرف كيف تلبس زيّك الرسمي

kostümün çok eğlenceli olmuş.
زيّك يبدو ممتعًا

Kostümünün eksik parçasını farkettiğin zaman.
ذلك عندما أدركت أنّك فقدت جزءاً من زيّك.

Kıyafetine bayıldım.
انا احبّ زيّك