- Elbette ama acı olmayanlarını. Ama önüme yumuşak bir hindili kırmızı biber koyarsan elbette yerim. | Open Subtitles | نعم , ليس الساخن إذا وضعت ديك رومي جيد أمامي سآكله |
Ben de sana lezzetli bir çorba yapacaktım ama artık tek başıma yerim. | Open Subtitles | ... كنت مستعدة بأن اصنع حساء المأكولات بحرية انه لذيذة جداً سآكله لوحدي |
-Tamam, sana at pişirirler. -Afiyetle yerim. | Open Subtitles | ـ حسنا ً ، سيطهون حصانا ً لك ـ سآكله |
Kolumu ağzından sokup... kıçını çekeceğim, onunla dişlerimi temizleyip, yiyeceğim! | Open Subtitles | وسأخرجه من فمك وسأنظف أسناني به وبعدها سآكله |
yiyeceğim. Erken kutlama. | Open Subtitles | ما المانع , سآكله قبل الاحتفال |
Hayır, burada yiyeceğim. | Open Subtitles | لا , أيضا سآكله هنا |
Benim onu yiyeceğimi. | Open Subtitles | كان يحلم أنّني كنت سآكله. |
- Pis herifin tekisin. - İyi, ben yerim o zaman. | Open Subtitles | ــ أنتَ أحمق ــ لا بأس، سآكله أنا |
"Eğer kıçına yağ sürmeye devam edersen, ben de onu yerim." | Open Subtitles | يا فتاة، إستمرِّ في وضع كريمة جوز الهند" على مؤخّرتكِ، و من ثمّ سآكله |
Neyse, sonra tek başıma yerim. | Open Subtitles | لا تكترثي، سآكله بنفسي فيما بعد |
Oraya koy, ben yerim. | Open Subtitles | ضعيه هنا ، سآكله |
Yarın öğlen yemeğinde yerim, söz. | Open Subtitles | سآكله غداً على الغداء، أعدك. |
Taşıyabilirim de yerim de. | Open Subtitles | -كل ما سأحمله سآكله |
Ben de önce kafanı yerim. | Open Subtitles | سآكله أولا. |
- İyi ama buritolarım hazır olduğunda, yiyeceğim. | Open Subtitles | لكن حين يجهز (البريتو) الخاص بي سآكله البريتو : وجبة ميكسيكية |
O kadar tatlı olacak ki onu doğduğu ilk gün yiyeceğim. | Open Subtitles | ! سآكله في أول يومٍ له |
O herifi yiyeceğim! | Open Subtitles | سآكله |
Onu yiyeceğim! | Open Subtitles | سآكله |
Bunu yiyeceğim. | Open Subtitles | سآكله الآن |
Hayır, yiyeceğim. | Open Subtitles | لا، أنا سآكله |
Ben olsam hangisini önce yiyeceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم ما سآكله أولاً- أرأيتي؟ |