Kendini buraya hapsetmek istiyorsan, öyle olsun. Seni rahat bırakıyorum. | Open Subtitles | لو أردتِ حبس نفسكِ هنا فلا بأس، سأترككِ في حالكِ |
Seni yalnız bırakıyorum hayatım. Bu konuyu yarın konuşuruz. | Open Subtitles | سأترككِ وحدكِ، عزيزتى وسنتحدث بشأن ذلك غداً |
Göğüslerini mi büyüteceksin evde? Ve zamanı gelince ipi bırakmana izin vereceğim. | Open Subtitles | فقط عليكِ إظهار ثديكِ و سأترككِ تسحبين الحبل عندما يحين الوقت. |
Pekâlâ. Bunu kazanmana izin vereceğim. Ama bundan sonrakinin adını ben koyacağım. | Open Subtitles | حسنا , سأترككِ تربحين بهذه ولكني سأختار الاسم في المرة القادمة |
Bayan Chan, ben sizi yalnız bırakayım. | Open Subtitles | احرص على تلك المرآة السيدة تشان سأترككِ معهم |
Evet Kontes, sizi kontunuza ve onun yıkık manastırına bırakacağım. | Open Subtitles | حسناً, كونتيسة سأترككِ للكونت و ديره المدمر |
Seninle tartışırdım ama yine de sonunda kazanmana izin veririm. | Open Subtitles | أتعلمين، يُمكن أن أتجادل معكِ، ولكن بعد ذلك سأترككِ تفوزين. |
Umurumda değil. Seni terk ediyorum. | Open Subtitles | لا يهمّني ذلك، سأترككِ |
Bak, meleğim. Seni zor durumda bırakıyorum. | Open Subtitles | اسمعي يا ملاكي، سأترككِ في موقف صعب. |
Seni bu edebiyatla başbaşa bırakıyorum. | Open Subtitles | سأترككِ مع هذه المؤلفات الأدبية. |
Bu yüzden, seni seçtiğin kadere bırakıyorum. | Open Subtitles | لذلك سأترككِ إلى المصير الذي إخترتيه |
- Seni damatla konuşman için yalnız bırakıyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأترككِ تتحدّثين مع عريسكِ. |
Seni hapishanende tek başına bırakıyorum. | Open Subtitles | سأترككِ في سجنكِ. |
Burada kalmana izin vereceğim. Ama tam bir gözetleme içerisinde. | Open Subtitles | سأترككِ تبقين هنا، لكنّك ستكونين مراقبة بالكامل: |
- Bir dahaki sefere istediğiniz pozu vermenize izin vereceğim. | Open Subtitles | المرة المقبلة سأترككِ تختارين الوضعية التي تريدينها |
Senin önce koklamana izin vereceğim. | Open Subtitles | سأترككِ تشمّينَ مؤخّرتي أولاً |
Odun getireyim ben. Seni yalnız bırakayım. | Open Subtitles | سأذهب لآتي بأخشاب لأجل النار سأترككِ على إنفراد |
- Seni sonsuza kadar yalnız bırakayım. | Open Subtitles | و الآن سأترككِ بمفردكِ إلى الأبد |
Pekala, bırakayım da giyin. Bayan Larson? Nasılsınız? | Open Subtitles | حسنٌ، سأترككِ لتلبسين سيدة لارسون ؟ |
Eğer hala ilgini çekmezse, seni rahat bırakacağım. | Open Subtitles | اذهبي وتحدثي معها اذا استمر رأيكِ على ماهو عليه سأترككِ وشأنك |
Lütfen doğruyu söyle, sonra yemin ederim ki seni rahat bırakacağım. | Open Subtitles | أرجوكِ أخبريني الحقيقة فحسب و سأقسم لكِ أنني سأترككِ بحالكِ |
Tanrıya yemin ederim ki senin buradan geçip gitmene izin veririm. | Open Subtitles | أقسم بالله، سأترككِ ترحلين من هنا |
Yapmam gerekiyorsa, ...Louise seni Sarah için terk ediyorum. | Open Subtitles | إن كان الأمر كذلك... (لويس)، سأترككِ لأنني أُحب (سارة)... |
Bundan paçayı sıyırmana izin vereceğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أحقاً تضنين بأنني سأترككِ تفلتين بهاذا. ؟ أيتها المعتوهة |