Isabella ile konuşacağım, bakalım birşeyler bulabilir mi. | Open Subtitles | سأتكلّم مع إيزابيلا، سأرى إذا كان يمكنها أن تعلّق .شيء |
Isabella ile konuşacağım, bakalım birşeyler bulabilir mi. | Open Subtitles | سأتكلّم مع إيزابيلا، سأرى إذا كان يمكنها أن تعلّق .شيء |
Ama kapıdan girmen, seninle konuşacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن عبور الباب لا يعني أني سأتكلّم معك. حارس؟ |
O benim oğlum ve onunla istediğim gibi konuşurum. | Open Subtitles | إنّه إبني و سأتكلّم عنه بالطريقة التي أشاء |
Seninle yarın konuşurum. | Open Subtitles | انا بخير. أنا سأتكلّم معك غدا. |
Onunla bir çok eğlenceli oyun oynayacağına eminim, tamam? Sonra konuşuruz. | Open Subtitles | أنا مُتأكد أنك تستطيع أن تُفكّر بكثيرٍ من العابِ المَرح لتلعب معها ، سأتكلّم معك لاحقاً |
Şu andan itibaren, seninle sadece ingilizce konuşacağım. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا، سأتكلّم معك باللغة الإنجليزية فحسب |
Babanla konuşacağım, her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سأتكلّم مع أبيكِ كلّ شيء سيصبح علي ما يرام لن يستمع. |
Bilmem kaç saat boyunca burada böylece sessizce oturmayacağım ve o silahı elinde tuttuğun sürece endişeli olacağım ve endişeli olduğum sürece de konuşacağım. | Open Subtitles | لن أجلس هنا صامتة بالساعات القادمة بأيّ حال وطالما لديك ذلك المسدس سأكون متوترة وطالما أكون متوترة، سأتكلّم. |
Uyduya erişim sağlandığında yönetici kurulla konuşacağım. | Open Subtitles | حينما نتّصل بالقمر الصناعي سأتكلّم مع مجلس إدارتي |
Irkçılık hakkında konuşacağım ve umarım bana katılırsınız, bende cinsel ayrımcılık veya diğer eşitsizliklerle ilgili konuştuğunuz zaman size katılacağım. | TED | سأتكلّم ضدّ العنصريّة وآمل أن تلتحقوا بي، وسألتحق بكم عندما تتكلمون عن التمييز على أساس الجنس أو أي شكل آخر من أشكال المساواة. |
Bayan Warfield ile konuşacağım. | Open Subtitles | أنا سأتكلّم إلى الآنسة وارفيلد. |
Bu konuda çok düşündüm ve ilk ben konuşacağım. | Open Subtitles | فكّرت في الموضوع حقا وأنا سأتكلّم أولا |
Jeff'le ve diğer çocuklarla konuşacağım... bir akşam hep birlikte takılır gezeriz. | Open Subtitles | سأتكلّم مع جيف والرجال الآخرون... وسنذهب للنزهة ليلة ما |
İlaçlarla ilgili de sizinle konuşacağım. | Open Subtitles | سأتكلّم معك بشأن الأدوية أيضاً |
Ben sürekli konuşacağım. Sen hiçbir şey söylemeyeceksin. | Open Subtitles | و سأتكلّم كثيراً و لن تنطق أنت بكلمة |
Gerekirse babanla da konuşurum. | Open Subtitles | أنا سأتكلّم مع أبّيك إذا أنا يجب أن. |
Pekalâ, öğleden sonra konuşurum. | Open Subtitles | حسنا، سأتكلّم معها بعد ظهر اليوم. |
Yaşım küçükmüş gibi davranılmasını istiyorum. O zaman konuşurum. | Open Subtitles | أود محاكمتِي كـقاصر ، حينها سأتكلّم |
Ben kendisiyle telefonda konuşurum. | Open Subtitles | أنا سأتكلّم معه على الهاتف |
Ben kendisiyle telefonda konuşurum. | Open Subtitles | أنا سأتكلّم معه على الهاتف |
Seninle yarın konuşuruz. | Open Subtitles | أنا سأتكلّم معك في وقت لاحق من هذا اليوم. |