"سأحبه" - Traduction Arabe en Turc

• seveceğim
• seveceğimi
• severdim

- Ama onu seveceğim Oswald. - Sevmelisin evladım.
ـ لكنى سأحبه يا أوزوالد ـ عليك ذلك يا بنيتى

Leo'yu bir şekilde hep seveceğim.
سأحبه للأبد، بطريقة معينة، و لأسباب كثيرة،

Pek çok bebekten nefret edebilirim ama senin bebeğini ise o kadar çok seveceğim ki!
مهلاً ، أكره معظم الأطفال لكن طفلك أنتي؟ سأحبه كثيراً

Onu seveceğimi biliyordum, ama ona tapacağımı asla hayal etmemiştim.
أيقنت أنني سأحبه ، لكن لم أتوقع أنني سأقدره

Eğer o kadın ben olsaydım, sonsuza dek ve yalnızca onu severdim.
و إن كانت هذه المرأة أنا كنت سأحبه وحده، للأبد

Bu içeceği o kadar sevdim ki onu tuvalete götüreceğim ve orada seveceğim.
احب هذا المشروب كثيراً. سآخذه إلى الحمام و سأحبه هناك.

Eminim ki onu seveceğim.
أنا متأكدة اني سأحبه و إنه سيكبر

Hayatım boyunca seveceğim tek erkek sen olacaksın.
تعرف أنك الرجل الوحيد الذي سأحبه أبداً

Onu sev. - Çalışınca seveceğim. - Onu seversen çalışır.
سأحبه عندما يعمل سيعمل عندما تحبه

Eminim ben de onu çok seveceğim.
أنا متأكد أنني سأحبه كثيراً أيضاً

"Sonsuzluk bitene kadar seveceğim onu."
سأحبه إلى الأبد في أي وقت وبأي شكل

Yüzlerce yıl sonra bile sadece sizi seveceğim.
و بعد الف عام انت من سأحبه دوما

Topu sayı çizgisine kadar götürse de onu seveceğim.
سأحبه حتى لو اخذ الكرة لمنطقة النهاية

Rawdon, söz veriyorum, kendi çocuğum gibi seveceğim.
"رودون"، أعدك أنني سأحبه أكثر من نفسي

Ve eminim ben de onu seveceğim.
وانا متأكد بأني سأحبه

# Biliyorum burayı seveceğim #
أعلم أنني سأحبه

Juan Antonio, beni seveceğimi düşündüğü eski bir lunaparka götürmek istiyor.
خوان أنطونيو يريد أن يصحبني لمتحف قديم يقول أنني سأحبه

Her zaman onu seveceğimi ve babam olarak göreceğimi söyleyerek babama güvence verdim.
كان علي طمئنة والدي انني سأحبه دائماً وسأعتبره دائماً انه والدي

seveceğimi sanmıyordum ama gerçekten seviyorum.
لم أكن أظن إنني سأحبه ولكنني فعلت

Eğer o kadın ben olsaydım sonsuza dek ve yalnızca onu severdim.
و إن كانت هذه المرأة أنا كنت سأحبه وحده، للأبد

Kapıcı olsa da severdim onu.
سأحبه لو كان بواباً