Babam endişeleniyordu. Burada ve iyi olduğunu söylerim. | Open Subtitles | ان ابى قلق عليك سأخبره انك هنا وعلى ما يرام |
Hayır. Ama onu görürsem aradığını söylerim. | Open Subtitles | لا، ولكني اذا رأيته سأخبره انك تبحثين عنه |
Gelecek sefer onunla konuştuğumda onu sorduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأخبره انك كنتي تحاولين الأتصال به في المرة القادمة التي نتحدث بها |
Bak, uyandığında ona geldiğini söyleyeceğim tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، أنظر أوعدك انني سأخبره انك كنت هنا عندما يفيق |
Onu görürsem, dinlediğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | اذا قابلته سأخبره انك قد استمعت لها |
- Wendy mi? Aradığınızı söyleyeceğim. - Defol Cleaver. | Open Subtitles | ويندى سأخبره انك اتصلتى تبا كليفر |
Maalesef Roman şu anda evde değil, yani ben ona uğradığını söylerim. | Open Subtitles | حسناً، أخشى أن (رومان) ليس بالمنزل حالياً لذا .سأخبره انك أتيت إسمك (بول)، أليس كذلك؟ |
Geldiğini O'na söylerim. | Open Subtitles | سأخبره انك حضرت |
- Teşekkür ederim. Ona uğradığını söylerim. | Open Subtitles | شكراً ، سأخبره انك مررت هنا |
Geldiğini söylerim. | Open Subtitles | سأخبره انك مررت |
Uğradığını söylerim. | Open Subtitles | سأخبره انك جئت |
Ne yaptığını söyleyeceğim ona. | Open Subtitles | .سأخبره انك فعلت ذلك |
Bunu dediğini söyleyeceğim ona. | Open Subtitles | سأخبره انك قلت ذلك |