"سأسألكِ" - Traduction Arabe en Turc

• soracağım
• soruyorum
• soracaktım
• sormak
• sorardım

Sana bazı ciddi sorular soracağım, ve bana doğruyu söylemeni istiyorum.
سأسألكِ أسئلَة خطيرَة و أُريدكِ أن تقولي الحقيقَة

Tamam, bu sorudan nefret ettiğini biliyorum ama soracağım.
أعرف أنكِ تكرهين هذا السؤال لكنني سأسألكِ

Dinle bak sana bir şey soracağım ama gülmeyeceğine söz ver.
، اسمعي ، كنت سأسألكِ .. وعديني أنكِ لن تضحكي

Nerede olduğunu biliyor musun diye bir daha soruyorum. Çünkü biliyorsan ve söylemiyorsan bu seni suç ortağı yapar.
سأسألكِ مجدّداً لو تعرفين مكانه لأنه لو تعرفين ولم تخبريني

Şimdi son kez soruyorum, nerede o?
والآن، سأسألكِ للمرة الأخيرة، أين هو؟

Hayır, aslında, ben de aynı soruyu soracaktım.
لا، في واقع الأمر، لقد كنت سأسألكِ نفس السؤال

Hayır, ben hiç kayıp bir cankurtaran botunuz var mı diye soracaktım.
لا,لقد كنت فقط سأسألكِ ان كنتِ تحتاجين طوق نجاه

Ancak, emin olmak için bunu sormak zorundayım.
أنا فقط سأسألكِ هذا لأنني أحتاج إلي التأكد

Nereye gideceğini sana sorardım ama senin bir terapist olarak sınırların olduğunu biliyorum.
كنتُ سأسألكِ أين ستذهبين لكني أعرف أنّ لديكِ حدوداً كطبيبة نفسية

Susy, sana bir kez daha soracağım. Hata yapmaya vaktimiz yok.
سوزى" , سأسألكِ مرة آخرى" ليس هناك وقت للأخطاء

Peki. Size tek bir şey soracağım.
.. حسناً، سأسألكِ شيئاً واحداً

Ama ne olduğunu soracağım çünkü genç bir bayanın ve üç çocuğun, hayatlarına devam edebilmeleri için bu sorunun cevabını bilmeleri gerekiyor.
...و لكنّي سأسألكِ ماذا حدث؟ ، لأن هناك سيدة شابة و ثلاثة أطفال يريدون أن يعرفوا

Tamam, sana son bir kere soracağım. İyi misin?
سأسألكِ لآخر مرة , هل أنتِ بخير؟

Tekrar soracağım, burada ne arıyorsun?
سأسألكِ مرة آخرى مالذي تفعلينه هنا؟

Sana bir kez daha soracağım sonrasındaysa sinirlenmem ihtimal dahilinde.
سأسألكِ مرّةً أخر بعدها سأغضب فعلاً

Bu yüzden, tekrar soracağım. Konun aslı ne?
لذا,سأسألكِ مجددا لما هذا حقاً؟

Bir kez daha soruyorum, buraya neden geldin?
سأسألكِ مرّة أخيرة، لماذا أتيت هنا؟

Tekrar soruyorum. Kaçmaya mı çalışıyordunuz?
سأسألكِ مجدداً أكنتِ تحاولين الهرب؟

Ben de sana buraya getirmemde bir sakınca var mı diye soracaktım.
.. حسنا كنت سأسألكِ إذا كان بإمكاني إحضارها هنا

Seni bırakmamı ister misin diye soracaktım.
كـ... كنتُ سأسألكِ إن كنتِ تريدين توصيلة.

Müsaade edersen bu önemli soruyu şimdi sormak istiyorum.
سؤال مهم جداً سأسألكِ اياه الآن ان لم تمانعي

Nerede olduğunu sorardım ama elime sadece bir yalan geçerdi.
سأسألكِ عن المكان الذي كنتِ فيه، لكنّي لن أتحصّل إلاّ على كذبة.