Çoktan küçük silahlarda ustalaştığını varsayıyorum bu yüzden seni biraz daha gelişmiş bir şeyle başlatıyoruz. | Open Subtitles | سأفترض أنك تجيد استعمال الأسلحة الخفيفة. لذا ستبدأ بشيء متقدّم بعض الشيء. |
Sana söyleyeceğim, ve varsayıyorum ki bunu eğer ben bir uçurumdan falan düşerim diye endişelendiğin için soruyorsun. | Open Subtitles | سأفترض أنك تسألني بدافع قلقك من أن أسقط من على مرتفع أو ما شابه |
Bu ricamızı üst yönetime ileteceğinizi varsayıyorum. | Open Subtitles | سأفترض أنك ستمرر طلبنا إلى الجهات الإدارية الأعلى |
Yol kavgası davasında elinize bir şeyler geçtiğini varsayıyorum? | Open Subtitles | سأفترض أنك وجدت شيئاً في موضوع اصطدام السائقين؟ |
Değilse, 50 yaşını aldığınızı varsayıyorum ve popunuzun maaşından çıkarıyorum. | Open Subtitles | إذا لم ترجعهما، سأفترض أنك أخذت 50 وسوف استقطع ثمنهم من مرتب والدك |
Beynim evlendim demen gerçeğiyle çalışamıyor bu yüzden taşıyarak eğlendiğini varsayıyorum oyun oynamak gibi. | Open Subtitles | إن عقلي غير قادر على استيعاب أنك قلت للتو تزوجتها لذلك سأفترض أنك قلت حَمَلتها فوق بركة ماء كبيرة مثلًا |
Tamam. Söylediğini duyduğum şeyi söylediğini varsayıyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأفترض أنك قلت ما ظننت أني سمعته |
Beni duyabildiğinizi varsayıyorum. | Open Subtitles | سأفترض أنك تستطيع سماعي |
Kıçına bakmadığını varsayıyorum. O yüzü tanıyorum. | Open Subtitles | سأفترض أنك لا تفحصين مؤخرته |
Beni kastetmediğini varsayıyorum. | Open Subtitles | سأفترض أنك لا تشير إلي. |