Henry'den dolayı bana söylemediysen anlarım. | Open Subtitles | حتى إن كنتِ لا تريدين إخباري، إنني سأفهم هذا. |
anlarım. KırıImam da. | Open Subtitles | سأفهم حينذاك، وبهذه الطريقة لن تجرحوا مشاعرى |
Geldiğimde peronda olmazsan seni anlarım. | Open Subtitles | إذا لم أجدك على الرصيف لحظة وصولي سأفهم حينئذ ردك |
Abim yaz sonuna doğru herşeyi daha iyi anlayacağımı söylemişti. | Open Subtitles | أخى قال أننى سأفهم الأمر فى نهاية الأجازة |
Bu işe giriyorum, bu olayı çözeceğim, buna bir yıl ayıracağım, utanç duygusunu tamamıyla çözeceğim, kırılganlığın nasıl çalıştığını anlayacağım, ve onun üstesinde geleceğim. | TED | أنا ذاهبة إليها، سأحل غموض هذه الأشياء، سأقضى عام كامل، أنا سأفكك الخجل بالكامل، سأفهم كيف تعمل هذه القابلية الشديدة للإحساس ، وسأتغلب عليها. |
Dilini bana uzatıp kola içebilir. Bunu anlayabilirim. | Open Subtitles | تعطيني لسانك ثم تطلبين الكوكاكولا بهذه الطريقة سأفهم |
Demek istediğim, o herif siz yerlilerden biri olsa, anlardım. | Open Subtitles | أعني.. كنت سأفهم لو أنه كان واحد منكم أيها الهنود |
Onu kurtaramadın ve muhtemelen bu yüzden benim anlayamayacağım kadar çok üzülüyorsundur. | Open Subtitles | أنت خذلتها وهذا لابد يؤلمك بشدة أكثر مما سأفهم أنا ابداً |
Çok sorunuz olacağını biliyorum, ama direk gitmemi tercih ederseniz de anlarım. | Open Subtitles | أعلم بأنكم ستملكون الكثير منها و لكن سأفهم إذا فضلتم أن أغادر و حسب |
- Ne demek senden daha iyi anlarım? | Open Subtitles | ماذا تعنين انني سأفهم أفضل مما قد تفهمين أنتِ |
Eğer onunla konuşabilirsem ikimizin ne problemi varmış, belki anlarım diyordum. | Open Subtitles | شعرت انه اذا استطعت ان اتحدث معها لربما سأفهم ما الذي يجري بيني وبينك |
Balığı anlarım ama neden yılan balığı olmak zorunda? | Open Subtitles | سأفهم لم وضعوا السمك لكن لم وضعوا الانقليس؟ |
Bunu geri istersen, anlarım. | Open Subtitles | إذا أردت استعادة الرقعة، فانا سأفهم |
"İyi adamlar" ya da "kötü adamlar" dersen, anlarım. | Open Subtitles | فقط رأي "رجال جيدون" أو "رجال سيئون." أنا سأفهم. |
Eğer anahtarını geri istersen, tamamen anlarım. | Open Subtitles | إن أردت استعادت مفتاحك، سأفهم. |
Tamamen anlayacağımı sanmıyorum ama en azından bebeğimizin hâlâ hayatta olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني سأفهم بالكامل, ولكن علي الأقل أعلم أن طفلتي مازالت علي قيد الحياة. |
Bir keresinde bana kendi ailem olunca anlayacağımı söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت مرة... ...عندما يكون لى أسرة خاصة سأفهم. |
Eğer dünya sona ererse, Tanrı'nın ne anlama geldiğini anlayacağım eğer onunlaysam. | Open Subtitles | لو العالم انتهى. سأفهم أن الله قدرو جودى... اذا كنت معها ... |
24 saat için, saat 7'den 7'ye, anlayacağım buradan cennete olan her kelimeyi. | Open Subtitles | لمدة 24 ساعة، من 7 صباحاً وحتى 7 المساء، سأفهم كل معاني الكلمات من هنا وحتى سماوات الجنة |
Numaraların ortalamasını alırsam, virgülleri anlayabilirim. | Open Subtitles | أقصد لو كانت الحروف أرقام سأفهم الفواصل |
Gerçekten duysaydım Daphne'nin o kız olduğunu anlardım. | Open Subtitles | من الواضح انى لو كنت سمعت كنت سأفهم ان (دافنى) هى تلك الفتاة |
Tarihle neden bu kadar az insanın ilgilendiğini hiç anlayamayacağım sanırım. | Open Subtitles | لا أظنني سأفهم لمَ لا يهتم الناس بالتاريخ |
ıstemiyorsan, bunu anlayışla karşılarım. | Open Subtitles | عندما لا يكون لديك رغبة أنا سأفهم |
Basitçe söylesen anlayacağıma eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنني سأفهم الأساسيات |
Light şunu anlıyorum.. | Open Subtitles | لايت سأفهم |