Öğretmenlere mi Sordun, öğrencilere mi? | Open Subtitles | ما الَذي فعلته؟ هل سألتِ أحَد المدرسين أو الطلَاب؟ |
Gönülden olmadı sanki ama madem Sordun... | Open Subtitles | ..لا أظنكِ سألتِ باهتمام, لكن بما أنكِ سألتِ |
Öteki taraf için yapabileceğin bir şey olup olmayacağını sormuştun. | Open Subtitles | سألتِ ما إن يكُن بوسعك فعل شيء حيال الجانب الآخر. |
Önceden idarecilik yaptım mı diye sormuştun. | Open Subtitles | لقد سألتِ لو كان لدي خبرة في إدارة الأمور |
Herhangi birinden yardım isteyebilirdin ama benden istedin. | Open Subtitles | كان يمكنكِ أن تخبري أى شخص من أصدقائي لفعل لذلك , ولكنكِ سألتِ عنى |
Doğru adama sordunuz. Ben balina biyoloğuyum. | Open Subtitles | حسناً, لقد سألتِ الرجل الصحيح أنا عالم حيتان |
Sormana sevindim. | Open Subtitles | سعيدة أنكِ سألتِ. |
Bana sorarsan, biraz makyaj yapabilirsin. | Open Subtitles | عليكِ أن تضعي مكياج قليلا اذا سألتِ والدتكِ |
Sorduğun iyi oldu. Aklımda iki perdeli bir şey var, gizem ve müzikal. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنك سألتِ , أقوم بتمثيل دور مزودج في عرض موسيقي غامض |
Bana istediğin her şeyi sorma fırsatın olduğu hâlde bana kocam hakkında sorular Sordun. Tüm gün tuvalete gidip durdun. | Open Subtitles | تريدينه سؤال أي لتسألي الفرصة لكِ وسنحت زوجي عن سألتِ ذلك من وبدلاً اليوم طوال للحمام تتسللين كنتِ |
- Alakayı sana göstermeme gerek yok ama madem Sordun, müvekkiline o adada her ne olduysa, onu soğukkanlı bir katil hâline getirmiş. | Open Subtitles | لستُ أحتاج لإظهار شيء ذا علاقة، لكن طالما سألتِ فأيّما حدث لموكّلكِ على تلكَ الجزيرة فلقد حوّله قاتلًا ذا دمٍ بارد |
Hatırladın mı, bana ölüm sebebinin düşmesi mi olduğunu sormuştun? | Open Subtitles | أتذكرين كيف سألتِ عمّ لو كان السقوط ما قتله؟ |
Kocanın reşit olmayan biriyle ilişkiye girdiği için tutuklanıp tutuklanmadığını sormuştun. | Open Subtitles | لقد سألتِ إن كنا ألقينا القبض على زوجكِ بتهمة ممارسة الجنس مع قاصر |
Çünkü özellikle onu istedin şampanya için hislerim olup olmadığını değil. | Open Subtitles | لأنكِ سألتِ تحديداً عن الشامبانيا وليس هل املك مشاعر تجاه الشامبانيا ام لا |
Neden sadece benimle konuşmak istedin? | Open Subtitles | لماذا سألتِ عني تحديداً؟ |
Johnny den sana izin vermesini istedin. | Open Subtitles | لذلك سألتِ (جوني) بالسماح لكِ بالرحيل |
Peki ya bu kurstaki eğitmene bir damlalığın içinde bir spermin ne kadar yaşayabileceğini sordunuz mu? | Open Subtitles | وهل سألتِ معلمة الصف كم يدوم "السائل المنوي" داخل حقنة ؟ |
Neden böyle birşey sordunuz? | Open Subtitles | لماذا سألتِ هذا السؤال ؟ |
Peki Anna'ya granülositlerini bağışlamak istiyor mu diye sordunuz mu? | Open Subtitles | و هل سألتِ ( آنا ) اذا كانت ترغب بأن تتبرع بالجرانيولوسايت ؟ |
Sormana sevindim. | Open Subtitles | سعيد أنكِ سألتِ |
- Sormana sevindim. | Open Subtitles | -مسرورٌ أنكِ سألتِ |
Başkasına sorarsan aynısını söyler ama bu kadar kibar olmazlar. | Open Subtitles | ولو سألتِ أحد آخر فسيقول لكِ الشيء نفسه ولكن بأقل تهذبًا |
Sorduğun bebek yoğun bakımda. | Open Subtitles | ذلك الطفل الذي سألتِ عنه في الجولة السابقة؟ -نعم؟ -إنه في عناية الرضّع المركزة |