"سألوني" - Traduction Arabe en Turc

    • sordular
        
    • sorarlarsa
        
    • istediler
        
    • soruyorlar
        
    • sorduklarında
        
    • sordu
        
    Anlamıyorsun. Beni görmeye geldiler ve cihazla ilgili sorular sordular. Open Subtitles أنت لاتفهم , أتوا لرؤيتي لقد سألوني عن أداة المعصم
    Bu yüzden bana, gidip yaşlı hastayı, Rosalie'yi görüp göremeyeceğimi sordular. TED لذلك سألوني اذا كان في استطاعتي المجئ لرؤية روزالي وهو إسم السيدة العجوز
    Sorular sordular. Ama ne söyleyebilirdim ki? Open Subtitles لقد سألوني أسئلة ولكن ما الذي يمكنني قوله لهم؟
    Nereye gittiğimi sorarlarsa ne diyeceğim? Open Subtitles ماذا يننبغي أن أقول إذا سألوني إلى أين أنا ذاهب؟
    Ama arkeolojik kanıtı bulduklarında oraya ondan yadigar bir şeyler yapmamı istediler. TED ولكن عندما وجدوا علم الآثار، سألوني إذا كنت سأفعل قطعة تذكارية.
    Çevrede yabancı görüp görmediğimi sordular. Open Subtitles و سألوني إن كنت قد رأيت أي غرباء في الجوار
    Bana neler yaptığını arkadaşlarının kim olduğunu ve kimlerin onu ziyaret ettiğini sordular. Open Subtitles سألوني ما الذي يفعله ومن هم أصدقائه ومن الذي يزوره
    Bir form bile doldurdum. Kendime gelip gelemediğimi sordular. Open Subtitles لقد ملأت طلباً و سألوني إن كنت لا أزال أتعاطى المخدرات
    Pompaları satın aldığımda onları paket mi isterim yoksa giymek mi isterim diye sordular. Open Subtitles حينما اشتريت الحذاء سألوني إن كنت أريده ملفوفاَ أم سأرتديه
    Pompaları satın aldığımda onları paket mi isterim yoksa giymek mi isterim diye sordular. Open Subtitles حينما اشتريت الحذاء سألوني إن كنت أريده ملفوفاَ أم سأرتديه
    Ormanda kamp kuran birinin izlerini görüp görmediğimi sordular. Open Subtitles أيّ شئ متعلق للمطلوب في المنشور. سألوني إذا ما رأيت أيّ دلائل في الغابة عن أيّ شخص عن تخيمه هناك.
    Bana gelip bu gruba bir başlangıç konuşması yapar mıyım diye sordular ve bu görev gücünü bir çevre vizyonu ile başlatmak ve benim bir çevre vizyonum yoktu ve bu konuşmayı yapmak istemedim. Open Subtitles لنبدأ بصياغة إجابات لهؤلاء العملاء. سألوني اذا كنت ستأتي وتتحدث الى تلك المجموعة وتلقي عليهم خطاب البداية
    Test sırasında bana, ikimizle ilgili bazı sorular sordular. Open Subtitles أثناء الاختبار ، سألوني بعض الأسئلة عنك ، و ..
    Beni içeri götürüp sorular sordular, korkunç şeyler anlattılar. Open Subtitles لقد أخذوني و سألوني كثيرا وأخبروني بأشياء فظيعة
    Bana bir sürü soru sordular. Hakkında korkunç şeyler söylediler. Open Subtitles لقد سألوني اسئلة عديدة وقالوا أشياء رهيبة عنك
    Her zamanki gibi bir sürü saçma sapan şey sordular. Open Subtitles لقد سألوني فقط عن بعض التفاهات ، كالعادة
    Sorular sordular, sonra da kafama torba geçirip, odadan çıktılar. Open Subtitles سألوني عدة أسئلة، ثم تركوني في غرفة مع كيس على رأسي
    Kızlar sorduğunda onlara söylediğim bu. Eğer sorarlarsa. Open Subtitles هذا ما أقوله للفتيات إن سألوني فقط إن سألوني
    Çocuk bölümünde yardımcı olmamı istediler. Open Subtitles سألوني أن أساعدهم في قسم الأمومة للمراهقين
    Onunla ilgili. Burası onun iş yeri mi diye soruyorlar. Open Subtitles أعني أنه إتصال بشأنه، لقد سألوني إذا كان هذا هو محل عمله.
    Bana rüyalarımı sorduklarında, onlara çiçeklerden bahsettim. Open Subtitles عندما سألوني عن أحلامي، حدثتهم عن الأزهار
    Güzel araba, tebessüm eden biri. Sizi bırakayım mı diye sordu. Open Subtitles سيّارة فاخرة داخلها رجال وجوههم ودودة، سألوني إن كنت أحتاج لتوصيلة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus