Eğer soran olursa, ilk önce aşağıdan denedim ve olmadı, tamam mı? | Open Subtitles | إذا سأل أحد , أنا حاولت أن أصلح المشكلة تحت أولا ,اتفقنا؟ |
Eğer soran olursa, bütün akşam hep evdeydi. | Open Subtitles | لا بأس، إن سأل أحد عنها، فقد كانت هنا طليلة الليلة. |
soran olursa iki dilim yedim, üç değil. | Open Subtitles | وإن سأل أحد ما، فقد تناولت اثنتين لا ثلاثة |
Eğer biri sorarsa da bu yaptığım en ikna edici konuşmaydı. | Open Subtitles | و إذا سأل أحد فإن هذا كان أحد أكثر خطبي إقناعا |
biri sorarsa diye diyorum, o küçük çakalın boğazını kesmedim. | Open Subtitles | وفى حال سأل أحد أنا لم أنحر عنق هذا اللعين |
soran olursa, 11 kız 5 erkek çocuğun var. | Open Subtitles | إن سأل أحد قولي أن لديك 11 ابنة و 5 أولاد |
soran olursa, 11 kız 5 erkek çocuğun var. | Open Subtitles | إن سأل أحد قولي إن لديك 11 ابنة و5 أبناء |
Senin erkek arkadaşın olmak istemiyorum ve eğer soran olursa hiç de olmadım, tamam mı? | Open Subtitles | ,لا أريد أن أكون عشيقك و إن سأل أحد عني, فأنا لم أكن كذلك أبدا, حسنا؟ |
İşte seninle birlikte-- Kısacası soran olursa "Evet." der misin? | Open Subtitles | وقلت أنني وأنت هل يمكنك قول نعم لو سأل أحد ؟ |
Beni soran olursa, ülke dışındayım. | Open Subtitles | إن سأل أحد عن مكاني، قولي إنني غادرت البلاد. |
soran olursa, Grant düştü ve başını çarptı. | Open Subtitles | إن سأل أحد, فإن قرانت قد سقط وأصاب رأسه |
Çünkü soran kişi şüphelenmiş demektir. | Open Subtitles | لأنه لو سأل أحد هذا يعني هناك اشتباهات |
Eğer soran olursa buraya hiç gelmedik. | Open Subtitles | حسناً إذا سأل أحد فنحن لم نكن هنا أبداً |
Her yeri didik didik inceleyin. Sebebini soran olursa söylemeyin. | Open Subtitles | أوقفوا أي مقاومة، وإذا سأل أحد فأنكروا |
Beni soran oldu mu hiç? | Open Subtitles | هل سأل أحد عني؟ |
Ve eğer biri sorarsa sen 16'da bir America yerlisisin. | Open Subtitles | و أذا سأل أحد , أنت واحد من 16 أمريكي |
Neden? Eğer biri sorarsa, burada yatıyorum. Bu onlara karşı sözümüz olacak. | Open Subtitles | لو سأل أحد فأنا أنام هنا ستكون حجّتي ضدهم |
biri sorarsa Kahil'in kuzenimiz olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | إن سأل أحد نخبرهم بأن خليل من أبناء عمومتنا |
Eğer biri sorarsa, ışıltılı ve büyüleyici karımla randevudayım. | Open Subtitles | اذا سأل أحد ما , فأنا فى موعد مع زوجتى المُشعة و الأَسرة |
Dinle, biri sorarsa ben yoldayım. | Open Subtitles | اسمع إذا سأل أحد عنى فأنا فى طريقى |
Birisi sorarsa, 11 kızınız ve 5 oğlunuz olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | إن سأل أحد قولي أن لديك 11 ابنة و 5 أولاد |