İhtiyaçlarından bıktım artık! Aptallığından ve beceriksizliğinden de sıkıldım. | Open Subtitles | لقد سأمتُ احتياجاتك وضقتُ ذرعا بغرابة أطوارك وسلوكك التنافسى |
Artık dikey ilik yapmasınlar. Dikey iliklerden sıkıldım. | Open Subtitles | لا أرغب بالمزيد من العراوي المعدنية لقد سأمتُ من العراوي المعدنية |
Bu lanet olası işaretlemelerinden çok sıkıldım ve ona bazı şeyler anlatmayı bıraktım. | Open Subtitles | سأمتُ من علامات الصح تلك توقّفت عن إخبارها بأشياء |
Küçük karlardan sıkıldım artık. | Open Subtitles | سأمتُ وَ تعبتُ من تحقيق الأرباح التافهة |
Beklemekten sıkıldım. | Open Subtitles | سأمتُ الأنتظار اريد ان انهي الأمر |
Bir şarkı çalalım, sessizlikten sıkıldım artık. | Open Subtitles | فلنُشغّل لحناً, فقد سأمتُ مِن الصمت. |
"Bundan çok sıkıldım Hamilelik gerçekte neye benzer." ile karşınızda olacağız, bir yere ayrılmayın. | Open Subtitles | كِتاب "لقد سأمتُ حقاً مِن هذا" كيف هو الشعور الحقيقي حيال أن تكوني حاملاً |
Özür dilerim, bisküvimi beklerken sıkıldım da. | Open Subtitles | آسفة, لقد سأمتُ انتظار بسكويت "غاربيدي" خاصتّي. |
Duygularımla oynamandan sıkıldım. | Open Subtitles | سأمتُ نوعاً ما من إستهتارك بمشاعري. |
Topuklu ayakkabı giymekten sıkıldım. | Open Subtitles | لقد سأمتُ من لبس الأحذية العالية. |
Kafası karışmış bir köpek gibi peşinde dolaşmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | لقد سأمتُ من أتباعك كأني جرو صغير حائر |
Sadece seni beklemekten sıkıldım. | Open Subtitles | سأمتُ فحسب من انتظارك. |
Bu işten sıkıldım. | Open Subtitles | لقد سأمتُ مِن هذا. |
Bundan sıkıldım. | Open Subtitles | سأمتُ من هذا. |