"سأوافق على" - Traduction Arabe en Turc

• kabul ediyorum
• kabul edeceğim
• razı olacağım

Ben sizdeki bu küçük olabilir tutumunu kabul ediyorum ve siz de beni başka bir edepsiz görüşme olmaması için bir daha buraya çağırmayacaksınız.
لذا سأوافق على ترك ضوء صغير، وسأوافق على أن لا تدعوني إلى هنا ثانيةً لجلسة وقحة أخرى مثل هذه.

İleride daha çok iş yapacağımız için bu fiyatı kabul ediyorum.
سأوافق على تلك الصفقة، فقط لإرضائك لشراء آخر.

Haklarınızı bilme yetisine sahip olduğunuz ve ifadenizi gönüllü olarak verdiğinizden kasıtsız adam öldürme suçunu üstlenmenizi kabul ediyorum.
أنا واثق بأنك تعرفين حقوقك وهذا تصريحك سأوافق على إدانتك، بالقتل الغير متعمد

Anlaşmayı kabul edeceğim ama yalnızca o çeteyi çökerteceğinize dair bana söz vermen şartıyla.
سأوافق على هذه الصفقة ولكن بشرط أن تعدني أنك ستدمر تلك الشبكة

Sizin iğrenç Kadim'i tedavi etmeyi kabul edeceğim.
سأوافق على علاج مشكل هضم هذا المسن

Tazminatı verirsen ona razı olacağım.
سأوافق على هذا إذا قمتم بصرف تعويض إنهاء الخدمة

Bilim-Kurgu saçmalığı haricindeki her şeyi kabul ediyorum...
سأوافق على أي شيء باستثناء هذا.. هراء الخيال العلمي.

Aileye hitap eden genel izleyici kitleli, kızlı erkekli yatıyı kabul ediyorum.
سأوافق على مبيت عائلي بين شاب و فتاة صالح لكل المشاهدين

Kimmy, biraz aşırıya kaçmış olabilir, kabul ediyorum ama bizim için yaptım bunu.
كيمي سأوافق على أن ذلك كان مبالغا قليلا ولكن فعلت ذلك لأجلنا

Kendininki dahil 31 ruhu bana getirmeyi istiyorsan kızının ruhunu salıp derhal vücuduna yollamayı kabul ediyorum.
لو قدمت لي طوعاً 31 روحاً، ومن ضمنهم روحك سأوافق على تحرير روح ابنتك وأعيدها فوراً لجسدها،

Tişörtler hariç kabul ediyorum.
سأوافق على كل شيء ما عدا القمصان

Füzeleri geri çekmeyi kabul ediyorum. Önceki şartlarla.
سأوافق على التقليل ونفس الشروط السابقة

- Tamam, o farklı. kabul ediyorum.
- حَسناً، هو مختلفُ.سأوافق على ذلك.

Şartlarını kabul ediyorum,ama, suç işleme geçmişine bakarak söylüyorum, lütfen bunun geçici olduğu konusunda bana güvence ver.
"{\pos(190,210)}حسناً، سأوافق على شروطك، لكن نظراً لتاريخك الانتكاسي، أكّد لي رجاءً أن هذا اتفاق مؤقت"

Talebini kabul ediyorum.
سأوافق على طلبك.

Teklifini kabul edeceğim.
سأوافق على عرضك

Bana kendi silahımın kontrolünü ver de, ...Sonya Rucker sözleşmesini bitireyim, sonra şartları kabul edeceğim.
أعطني السيطرة على القضية (و دعني أنهي عقد (سونيا روكر و سأوافق على الشروط

Şartlarını kabul edeceğim.
سأوافق على شروطكِ.

Bunu kabul edeceğim.
سأوافق على ذلك

Abraham'ın tutkulu biri olduğunu biliyorum ve evliliğinin dışındaki bu tutkuyu kullanmayı seçerse birlikte geçirdiğiniz zamanı kısıtlamayı kabul ettiğin ve bunun sıra olarak kalmasını sağladığın sürece razı olacağım.
أنا أعرف أن (إبراهام) رجُل عاطفي ،وإذا أختار أن يُمارس عاطِفته خارج الزواج حينها سأوافق على هذا طالما سيقوم بالحدّ من الوقت الذي تقضوه سويًا