Biraz erken oldu biliyorum, ama umarım böylesi daha iyi olacak. | Open Subtitles | أعلم أنه سابق لأوانه ولكن في حال سارت الامور كما يرام |
Ben de oradaydım. Göz altı olduğunu düşünmek için biraz erken. | Open Subtitles | إنه وقت سابق لأوانه أن تعتقد أنى أعلم شيئا حيال ذلك |
Biraz erken ama ailenin yanında yapacak başka şeyim yoktu. | Open Subtitles | إنه سابق لأوانه بعض الشيء .. ولكن ليس لدي شيء أفعله في بيتك والديكِ |
Senin şöhret hevesinden doğan vakitsiz bir hücuma müsamaha edemem. | Open Subtitles | لا أسامح أتهام سابق لأوانه ولدت من حرصك للمجد |
Bu biraz zamansız değil mi efendim? | Open Subtitles | -أليس هذا سابق لأوانه بعض الشيء يا سيدي؟ |
Prematür zil. | Open Subtitles | جرس سابق لأوانه. |
...belki zanlı muhteşem aileyi bir araya getirmeye çalışıyor ve prematüre bir bebek onun için yeterince iyi olmayabilir. | Open Subtitles | ان كانت الجانية تحاول ان تبني العائلة المثالية ربما رضيع سابق لأوانه ليس جيدا كفاية |
Seni sünnet ettirmedik, çünkü altı hafta erken doğmuştun. | Open Subtitles | لن نعمل لك عمليّة الختان , لأنه . سابق لأوانه |
erken tutuşma. Bunu bilmesem de olurdu. | Open Subtitles | إشتعال سابق لأوانه هذا أمر لم يكن ضرورياً أن أعلم بشأنه |
oradaki rehinelerden kayıp verirsek ailelerine ne diyeceğiz? Biz biraz erken davrandığımız için özür dileriz mi? | Open Subtitles | أستخبر عائلات الرهائن المتوفّين بأنّنا قمنا بتحرّك سابق لأوانه ونحن آسفون؟ |
Komutanım tüm saygımla üçüncü aşama için erken olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | سيدى, معكاملالإحترام, أعتقد أنه سابق لأوانه البدء بالمرحلة الثالثة |
Komiserim, bence davayı kapamak için çok erken. | Open Subtitles | حضرة الملازم، أرى أنّ إقفالها أمر سابق لأوانه |
Pekala, büyük partilerin sorunu daha erken ama biri demin kızlar tuvaletine kusmuş. | Open Subtitles | حسناً ، حفلة رئيسية كريهة هذا سابق لأوانه ولكن هناك شخص ما |
O da katıldı. Biraz erken değil mi? Arabayı daha yeni buldular. | Open Subtitles | لقد انضمت إليّ، وهذا سابق لأوانه لقد وجدوا السيارة تواً |
Seks için biraz erken görünüyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | الجنس يبدو انّه سابق لأوانه قليلاً الا تعتقد ذلك ؟ |
Bana zafer çığlığının erken olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأخبرني بأن الاحتفال لانتصارنا سابق لأوانه |
Herkes parayı çalıp, kuyuyu havaya uçurmaya çalıştığını ama onun yerine erken bir patlama olduğunu sanacak. | Open Subtitles | سيظن الجميع بأنه سرق المال محاولاَ نسف المكان والحفرة خلفه ولكن لكنه تفجير سابق لأوانه |
- Maaşları çalmaya çalışırlarken, erken patlama olmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوا بأنهم كانو يخططون لسرقة سلم رواتب لكنهم تعرضوا لانفجار سابق لأوانه |
Bence teori üretmek için henüz çok erken, efendim. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون سابق لأوانه على الوطن أو أي نظرية موجودة، سيدتي |
Ben, bu dünyayı içten içe kemirenlere saldırmak için istekli biriydi bu yüzden vakitsiz bir işe girişti onaylanmamış bir işe. | Open Subtitles | بن ارد ان يضرب كل البطء والاختناق في هذا العالم وهكذا فعل شيء سابق لأوانه شيء غير مصرح به |
Ama bu zamansız olurdu. | Open Subtitles | لكن من الواضح أن هذا سابق لأوانه. |
İşlem yüzünden doğum başlarsa prematüre bir bebeğin bakımını üstlenip üstlenemeyeceğiniz hakkında düşünmelisiniz. | Open Subtitles | لو سبب لك الإجراء الدخول في الولادة أريدكم أن تفكروا هل يمكنكم رعاية طفل سابق لأوانه |