O halde biz salağız, Tanrı da sadist. | Open Subtitles | هذا يجعلنا مُكْرَهِين والرب ساديّ! |
Babamız sadist bir sarhoştu. | Open Subtitles | كان والدنا ساديّ سكّير. |
Oscar'ı öldürmenin sebebi o Julian'ın yerini biliyordu ama sen Julian'dan nefret ediyorsun çünkü o Lily'nin umutsuzca eve getirmek istediği sadist, ahlaksız, kötü bir canavar. | Open Subtitles | قتلت (أوسكار) لأنّه وجد (جوليان) لكنّك تكرهين (جوليان) لكونه ساديّ منحرف ووحش مؤذٍ تتوق (ليلي) لإعادته للمنزل. |
Ama hâlâ Luther'in sertliğinin sadistik olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكنّني ما زلت أعتقد بأن تقشف (لوثر) ساديّ |
sadistik bir zevk olduğunu düşünebilirsin ama yanlış olurdu. | Open Subtitles | -حسناً، تخمينك سيكون مرح ساديّ ، |
Owen Hunt katil ruhlu sadist pisliğin teki. | Open Subtitles | أوين هنت) ساديّ ومجرمٌ وغد) |